AKP’li Meclis Üyesinden “Yolsuzluk” İstifası
AK Parti’li Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’nin mecliste söz hakkı vermediği AK Partili Meclis Üyesi Esra Yılmaz gündeme bomba gibi düşecek açıklamalarda bulundu.
AKP’li meclis üyesinden “
yolsuzluk” istifası geldi. AK Parti’li Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, dün gerçekleştirilen haziran ayı meclis toplantısında
AK Parti’li Meclis Üyesi Esra Yılmaz’a dilekçe vermesine rağmen konuşma hakkı vermedi.
Söz hakkı verilmemesi üzerine Esra Yılmaz, "Gündem dışı konuşma istedim, nasıl engellersiniz meclis üyesini? Ayıp ne münasebet, dilekçemi verdim. Başkanım nasıl engellersiniz. Toplantı öncesinde dilekçemi verdim" ifadeleriyle yaşanan olaya tepkisini gösterdi.
Yılmaz, tepkisinin ardından bugün bir açıklama yaptı ve üyesi olduğu AK Parti’den
istifa ettiğini bildirdi.
[embed]https://twitter.com/tcbuyuksehir/status/1400382772380844033[/embed]
AK Parti’den istifa eden Esra Yılmaz’ın yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Değerli
Mamaklılar,
Dün Mamak Haziran ayı meclis toplantısında söz alıp bu konuşmamı yapmak istedim olmadı. Şimdi evimden sizlerle aynı konuşmaları paylaşmak istiyorum. Belediye Başkanı Murat Köse, 2019 senesinin sonunda bir ay içinde açılmasını istediği Gönül Çarşısına beni koordinatör olarak atadı. Mamak’ta yardıma ihtiyacı olan vatandaşlarımıza yönelik olan bu proje, bir hayır projesiydi.
Çarşıdaki sorumluluğumuz ve çalışma koşullarımız pandemi dolayısıyla iki katı artmışken, Sayın Murat Köse beni arama gereği duymadan bana tebliğ etmeden özel kaleminin telefonuyla haber göndererek garip bir üslupla beni aniden izne çıkardı.
Başkanımız dedik sorgulamadık. O dönemde bir takım şaibeli dedikodular belediyemizde yayılmaya başlamış; bunları duyduğumda üstlerime konuyu ilettim ve bu konularla ilgili önlem almamız gerektiğini bildirdim.
20 Nisan 2020 tarihinde çarşıyla ilgili bir dosya hazırlamam gerektiğine karar verdim. Sorumlu mercilere bilgi vererek tüm personelleri gönül içersinde topladım. Projenin başından beri tıkır tıkır çalışan stok sisteminden veri alacakken sistemle oynandığı tespit edildi. Bunun üzerine manuel stok sayımı yaptırttım; ancak Özel Kalem Müdürü tarafından görevlendirilen personel dosya hazırlamamızı ısrarla engellemeye çalıştı. Tüm zorlamalarına ve engellemelerine rağmen bu kardeşiniz dosyasını tamamladı. Dosya tamamlanınca bana yapılan bu saldırıların nedenini anladım. Tespit etmiş olduğum usulsüzlük ve yolsuzluk bundan sonra yargının işi.
Uzaklaştırıldığım süre içerisinde Gönül Çarşısı’nda ne yapıldı? Nerelere ürün gönderildi? Gıda eksikliği var mı? Söylentiler doğru mu? Bunları tespit etmeye çalışıyorken cenaze işlerinde çalışan bir personel gelip seçilmiş belediye meclis üyesine hakaret, sinkaflı küfür, baskı, elektrikleri kesmek ve hatta kıyafetime dahi laf söyleyecek kadar densiz, hadsiz hatta fiziki şiddet uygulayacak kadar haddini aşmıştır.
Ben de yapabileceğim en doğru şeyi yaptım. Kendimi korudum. Bu iki personele dava açtım. Dava dilekçeme cevabınız daha da vahim. Yalan, iftira, dedikodu ve cımbızlanmış ifadelerle dolu. Yazık çok yazık.
Sayın Köse kıyafetimi sorgulayacak kadar ileri giden personelimizin yanında durdunuz. Biz kadınlar siyaseti kıyafetimizle yapmıyoruz. Zekamız ve bilgimizle yapıyoruz. Biz kadınlar sizin konu mankeni değiliz. Sayın Köse ben sizi tercihlerinizle baş başa bırakıyorum. Mamak Belediyesi‘ndeki akraba çetenizle, maşalarınızla, teşkilattan üstün iş adamlarınızla baş başa bırakıyorum. Yol yürüdüğüm değerli arkadaşlarıma hakkım varsa helal ediyorum.
Dokuz yılımı verdim AK Parti’den işte bu yapıdan dolayı söz hakkım dahi gasp edildiği için istifa ediyorum."