Yayınlanma: 6 Nisan 2023 17:30
Güncellenme: 22 Kasım 2024 09:04
İltica talep eden mülteci ya da sığınmacı, diğer göçmenlerden farklı şartlarla değerlendiriliyor. Göçmenler malvarlıkları, sosyal statüleri, vatandaşlık hakları gibi önceki yaşamlarına dair pek çok şeyi beraberlerinde götürme hakkına sahipken, mültecilere çoğunlukla böyle bir şans verilmiyor. Bir mülteci için başka bir ülkeye sığınmanın amacı; insan onuruna en uygun şekilde yaşamak, zulme uğrama korkusu ve hayatı tehdit eden unsurlardan kaçmak.
Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre 2020 yılında en çok iltica başvurusunda bulunan ülkeler arasında Türkiye 6. sırada yer alıyor. Türklerin en çok iltica talep ettiği ülkelerin başında ise Almanya bulunuyor. Peki Almanya iltica için geçerli sebepler nelerdir? Almanya’ya iltica etmek, Almanya iltica, Almanya iltica başvurusu, turist vizesi ile iltica etmek, Almanya iltica şartları konularını haberimizde işledik.
Bazı nedenlerle baskıya, zulme ve kovuşturmaya maruz kalan kişiler Almanya’dan iltica talep etme hakkına sahiptir. Fakat Dublin III yönetmeliğine göre, yönetmeliğin geçerli olduğu Avrupa Birliği ülkeleri, Norveç, İzlanda, İsviçre ya da Lihtenştayn üzerinden Almanya’ya gelinmesi halinde Almanya’da sığınma hakkı tanınmaması mümkün. Anayasaya göre ırk, din, uyruk, politik görüş ve belirli bir sosyal gruba dâhil olunması gibi sebeplerden hayatı ya da özgürlüğü tehdit altında olan bireyler Almanya’da korunma hakkına sahip olurlar. Devlet tarafından kişinin hukuki değerini ve haklarını sistematik olarak ihlal eden, kişiyi sosyal çevresinden soyutlamaya yönelik ve insan onuruna zarar verecek yaptırımlar uygulanması halinde de iltica hakkı veriliyor.
Burada bahsi geçen tehdit yalnızca devlet özneleri değil, terör örgütleri, klanlar, karteller aile üyeleri gibi unsurlardan da kaynaklanabiliyor. Zulüm; aile, terör örgütleri, milis vb. devlet dışı unsurlar tarafından yapılıyor ve devletin de bu konuda koruma sağlamıyor ya da koruma sağlamaya yanaşmıyor oluşu iltica nedeni olarak geçerlilik görüyor. Kişilere aileleri tarafından uygulanan zulmün iltica açısından temel teşkil etmesi için; ülkenin başka bir bölgesine kaçmanın ya da güvenlik güçlerine sığınmanın koruma sağlayamayacağının kesin olması şartı koşuluyor.
Lezbiyen, gey, biseksüel, trans+ ya da inter+ bireylerin cinsel kimlikleri ya da cinsel yönelimlerinden ötürü ana vatanlarında insanlık dışı muamele tehdidi altında olmaları Almanya’dan iltica talep etmeleri için geçerli bir dayanak olarak kabul görüyor. Burada geçen tehdit ve ayrımcılık eylemlerinin devlet ya da devlet dışı kurum veya kişi-kişiler tarafından uygulanıyor olması önemli sayılmıyor. Fakat eşcinsel eylemlerin cezalandırmaya tabi olması tek başına takip eylemi olarak yeterli sayılmazken, fiili olarak bir cezanın uygulanıyor olması durumu takip eylemi olarak geçerli kılıyor. Bununla birlikte bazı az gelişmiş ülkelerde uygulanan kadın sünneti gibi uygulamalar da Almanya tarafından insan hakları ihmali sayılması sebebi ile, bu tehlikeye maruz kalan kadınlara Almanya’ya iltica hakkı veriyor.