Avrupalılar merkez bankasını korumalı ve değer vermeli

[caption id="attachment_2865" align="alignnone" width="630"] mario draghi - avrupa merkez bankasi[/caption] Merkez bankası ve gümrük birliğinin avantajlarının yanı sıra, Avrupa’nın dünyaya, ekonomik ve politik birliğin hayal dünyasına kadar yürüdüğü başka bir şey yok.

Acı bir şekilde çözülen Fransız-Almanlardan kökeninden doğan Avrupa Merkez Bankası, dikkate değer bir başarıdır. İyi sebeplerden dolayı, genellikle dünyanın tek gerçek anlamda bağımsız para otoritesi olarak kabul edilir.

Avrupa Merkez Bankası tasarım gereği değil, sadece Almanlar kendi merkez bankası modelini dayattıkları için bir birlik yapısı oluşmaktadır. ECB'nin uluslar üstü kurumsal ve operasyonel yapısı sayesinde bir ülke bankası olmasından çok daha iyi.

Avrupa Merkez Bankası'nın en büyük zorluklarının başında ise üretmeyen ve ekonomilerini geliştirmeyen bazı Avrupa ülkelerinin para politikaları yer almaktadır. Son senelerde Yunanistan, Portekiz , Ispanya ve Italya'nın bazı cari açığının büyüdüğü gözle görülmektedir.

Bu, ECB'nin mükemmel Başkanı Mario Draghi'nin, Almanların uyguladığı mali tasarruf sıkıntısı çeken avro bölgesi ekonomileriyle mücadele etmesine ve para birliğini ekonomik iyileşme, güçlü büyüme ve istikrarlı fiyatlara götürmesine olanak sağlayan özelliklerden biriydi.

Güçlü büyüme? Evet, geçen Haziran ayına kadar olan alanda GSYİH, yıllık ortalama% 1,4 artış kaydetti.

Bu neden güçlü bir büyüme oranı? Çünkü bu ekonomik faaliyetin hızı, avro bölgesinin fiziksel ve insani ve fiziki sermayenin stok ve kalitesi tarafından belirlenen büyüme sınırlarını biraz aştığı için. Bu, mevcut avro bölgesi tahmininin% 1,3 olarak gerçekleştiği potansiyel ve enflasyonist olmayan bir büyüme oranı olarak da bilinir.