Yayınlanma: 3 Nisan 2023 21:55
Güncellenme: 19 Kasım 2024 07:13
Yayınladığı mesajda Türkeş’in milletin takdir ve taltifine hak kazanmış müstesna bir dava ve siyaset insanı olduğunu ifade eden Bahçeli, fani hayatını ülkesine, milletine ve ülkülerine adayan Türkeş’in, Türkiye’nin çetin dönemlerinde taviz ve teslimiyete düşmeyen sağlam, sağduyulu bir mizaca sahip olduğunu açıkladı.
Türkeş’in tehlikeler karşısında sarsılmayan bir duruşa ve tehditler karşısında zaaf göstermeyen bir şuura sahip olduğunu da sözlerin ekleyen Devlet Bahçeli, şu sözleri sarfetti:
“Merhum Türkeş, milli ve manevi değerleri rehberi yapmış, Türk siyasetini zamanlar üstü bir perspektiften, tarih ve kültür prizmasından kavramayı başarmıştı.
Tarihten geleceğe giden yolculuğun son yüzyılında söz sahibi olmuş Türk milliyetçilerinin ve son 54 yılına damgasını vurmuş Milliyetçi Hareket Partisi’nin öncelikli mücadele maksadı ve varlık nedeni, kahramanların taşıdığı milli bekanın kopartılmadan devamını sağlamaktır.
Bu sorumluluk, büyük Türk milletinin elden ele taşınan mukaddes bir emaneti ve her neslin diğerine devretmek zorunda olduğu bir ecdad yadigarıdır. Merhum Türkeş Bey’in aynen söylediği, ‘Emanet olunan davayı kucakladım.
Hiç arkama bakmadan, tereddütsüz, hiçbir şeye aldırmadan yürüyorum’ sözleri bu tarihi sürecin devamlılık içindeki gelişmesi ve genişlemesidir. O, tarihten ilhamını alarak gözlerini geleceğin ufkuna dikmişti.”
Alparslan Türkeş’in gafil yönetimlerin elinde zayıflayan ve zedelenen milli kimliğin farkında olduğunu söyleyen Devlet Bahçeli, “Merhum Türkeş, basit çıkar kavgalarıyla, mütemadi operasyonlarla, karanlık oyunlarla elimizden kayıp giden coğrafyaların görkemli anılarını kalbinde hissediyordu. Düşülmüş tuzakları, yazılan habis senaryoları, suikasta uğrayan millet varlığını, buna rağmen tarihin pek çok döneminde Türklüğün kabuğunu kırıp bayrak gibi yükselişini biliyor ve özümsüyordu.” Sözlerini mesajına ekledi.