Yayınlanma: 21 Mart 2022 10:13
Güncellenme: 21 Kasım 2024 11:46
22 Temmuz 1955 yılında New York'tan Miami’ye inmesi beklenen uçak, 3 saat sonra iniş yapması beklenirken, herhangi bir acil durum sinyali verilmeden gözden kayboldu. Uçak kontrol kulesinin radarlarında da görünmüyordu.
Tüm bulgular uçağın tamamen kaybolduğuna işaret ediyordu ve uçağın her iki pilotuna da ulaşılamıyordu. Bunun üzerine hemen bir arama kurtarma ekibi oluşturuldu ve uçağın rotasında bulunan Atlantik Okyanusu'na bakılmaya başlandı.
Ama yapılan tüm çalışmalara rağmen uçağın hiçbir parçasına ulaşılamamıştı, uçak ve yolcular adeta bir anda ortadan kaybolmuştu. Ve bunun üzerine uçaktaki kişilerin hayatını kaybettiği açıklandı ama kimse uçağın nerede olduğunu belirtmedi çünkü kimse o uçağı bulamamıştı.
İşte olay bu noktadan sonra daha da ilginçleşti. Bu olaydan tam 37 yıl sonra 9 Eylül 1992'de Venezuela havalimanında çalışan Juan de la Corte uçuşlara göz gezdirirken bir anda belirip kaybolan bir nokta görür ve uçuşu takip etmeye başladı.
Radarda gördüğü bu nokta bir anda normal bir uçaktan daha hızlı seyretmeye başladı. Ancak bu durum oldukça anormaldi.
Juan ile arkadaşları bir anda onlara doğru bir uçağın yaklaştığını fark ederler: DC-4 McDonnell Douglas! Yani yıllar önce kaybolan Pan American 914 uçağı!
Uçağın eski olması bir yana uçağın pilotu İngilizce bir şekilde nerede olduklarını sormuştu. Sonrasında görevli Karakas havaalanına yaklaştıklarını söyleyince uçağın pilotu kim olduğunu ve nereden nereye uçtuklarını iletti. Ardından Juan de la Corte daha fazla soru sordu ve aldığı cevaplar ile şoka uğradı çünkü uçağın pilotu 2 Temmuz 1955 tarihinde havalandığını söyledi.
Kule bu cevap üzerine şok oldu ama yine de bu soruları uçağı indirdikten sonra sormaya karar verdi ve uçağın inişi için hazırlıklara başlandı.
Uçak indikten sonra kule pilota o gününün tarihinin 21 Mayıs 1992 olduğunu bilip bilmediğini soruyor ve bunun üzerine uçağın pilotu çok daha çılgınca bir şey yaptı! Pilot ''sakın uçağa yaklaşmayın.'' dedi ve havaalanından ayrılacağını söyleyip motorlarını çalıştırdı. Bir anda gelen bu uçak yine bir anda ikazları dinlemeden kalkışa hazırlandır ve havaalanından ayrıldı.
Uçak kalktıktan kısa bir süre sonra yine gözlerden kayboldu.
Aslında bu hikaye 1985 yılında Weekly World News'de yayınlanmıştı ve sonrasında bu hikaye 1992 yılında yeniden değiştirilerek, güncellemeler yapılarak yayınlandı.
Ancak sonrasında hikayenin aslında birbirini tutmadığı ve tamamen uydurulduğu düşünüldü. Yine de hikayenin gerçek olabileceği hala düşünülüyor fakat hiçbir şey kesinlik kazanmadı.