Yayınlanma: 28 Nisan 2021 15:50
Güncellenme: 18 Kasım 2024 13:16
Bir televizyon programında Türkiye Cumhuriyeti eski Başbakanı Adnan Menderes ile ilgili değerlendirmelerinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Be ahlaksız, be edepsiz" ifadesi kullandığı CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, kendisine yönelik kullanılan ifadeler nedeniyle manevi tazminat davası açtı.
Sözcü'de yer alan habere göre; kendisinin söylemediği sözler nedeniyle hedef gösterilmesinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Altay; ‘’Cumhurbaşkanı devletin ve milletin birliğini temsil eden en yüce makamdır. Dolayısıyla bu görevde bulunan bir kişinin benim söylemediğim bir ifadeyi, söylemiş gibi kamuoyunda söylemesi ve hedef göstererek açıklama yapması kabul edilemez.’’ dedi.
Bugüne kadar Türk milletine hep doğruları söylediklerini belirten Altay, sözlerine şöyle devam etti:
Şimdiye kadar Türk milletine hep doğruları söyledik. Anlıyorum ki doğruları duymak birilerini rahatsız ediyor. Öylesine rahatsız olmuş ki, katıldığım televizyon programındaki konuşmamı çarpıtıyor. Açıkça beni hedef göstererek ağır hakaretlerini birkaç defa tekrarlıyor.
Tek adam rejiminin rehaveti içinde olanlar, seçilmiş bir milletvekiline ve kurumsal olarak da CHP’yi TBMM’de temsil eden bir grup başkanvekiline dilediği gibi hakaret etme hakkına sahip değildir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 128 bin TL'lik manevi tazminat davası açtıklarını söyleyen Altay; ‘’Erdoğan, ‘…benim akıbetimin de Menderes’in akıbeti olabileceğini ümit ettiğini söylüyor' dedi. Benim böyle bir sözüm, böyle bir ifadem yok. TV kayıtlarını izleyen herkes bunu açıkça görecektir. Mahkemenin de göreceğine inanıyorum. Hiç kullanılmayan bir ifade ile ilgili olarak, Erdoğan, ‘ahlaksız, edepsiz' diyor. Cumhurbaşkanı devletin ve milletin birliğini temsil eden en yüce makamdır. Dolayısıyla bu görevde bulunan bir kişinin benim söylemediğim bir ifadeyi, söylemiş gibi kamuoyunda söylemesi ve hedef göstererek açıklama yapması kabul edilemez.’’ İfadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay katıldığı bir televizyon programında şöyle konuşmuştu:
Benzetme yapmış gibi olmasın, (moderatöre) ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük hatası nedir?' diye bir soru sormuş ol lütfen. Ben de şöyle cevap vereyim; Menderes'i idam etmektir. En büyük hatadır. Türk demokrasisine vurulmuş en büyük darbedir o.
Ama rahmetli Menderes de bir dönem dinci odaklara pek yüz vermişti, taviz vermişti. Ve onlar o kadar ileri gitmişlerdi ki Menderes’ten aldıkları güç ve yüzle… Menderes sonra ne yapmak zorunda kaldı. Atatürk’ü Koruma Kanunu yapmak zorunda kaldı. Umarım Erdoğan da, ‘sonu benzemesin' Menderes’e… Onu biz sandıkla tıpış tıpış göndereceğiz…
Tabii, Menderes'in ve arkadaşlarının idam edilmesi Türkiye'ye yapılmış en büyük yanlıştır. Cumhuriyete', demokrasiye yapılabilecek en büyük hakarettir, yanlıştır. Erdoğan da bunlara taviz verirse, yeni bir kanun çıkarmak zorunda kalır, bunu söylüyorum. Tabii ki, hiç birimizin sonu benzemesin, benim de benzemesin, öyle şey olur mu?”
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise şöyle tepki göstermişti:
Bir ahlaksız çıkmış, benim akıbetimin de Menderes’in akıbeti gibi olabileceğini ümit ettiğini söylüyor. Be ahlaksız, bre edepsiz, biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık.
Siz zaten ölüm dendiği zaman kaçacak delik arayanlardansınız. Menderes’in akıbetinden hoşnut mu, memnun mu oluyorsunuz? O akıbeti hazırlayanlar da sizdiniz. Bize de aynısını mı hatırlatıyorsunuz, biz bunların hepsine hazırız. 15 Temmuz’da bunu gördük ve hazırlayanlara da bu ülkeyi mezar ettik, mezar.
Basın toplantılarıyla falan benim akıbetimin öyle olacağından hiç bahsetme. Biz şuna inanmışız, her nefis ölümü tadacaktır, bitti. Senin değerlerinde böyle bir şey yoksa onu ben bilmem. Ama sen de tadacaksın, onu bil.