Yayınlanma: 29 Nisan 2021 15:48
Güncellenme: 22 Kasım 2024 05:08
‘Save Ralph’ adlı kısa filmin tüm dünyada yankı uyandırmasının ardından hayvan deneyleri yeniden gündeme geldi. Deneylerin devam etmesine verilen tepkiler artarken, istatistiklerle de durumun ne kadar ciddi boyuta ulaştığı ortaya konuldu.
Günümüzde pek çok endüstri, çeşitli sebeplerle hayvanlar üzerinde deney yapmaya devam ediyor. Bu endüstrinin başında ise ilaç ve kozmetik sektörü geliyor. Ortaya çıkan verilere göre 192 milyondan fazla hayvan yaşam alanlarından koparılarak laboratuvarlarda tutulurken, deneylerin yüzde 30’undan fazlası orta ve şiddetli acı veren uygulamalar içeriyor. Üstelik test edilen her 100 ilaçtan yalnızca ikisi piyasaya sürülüyor.
Tüm kozmetik ürünler için hayvan testi yapılmasını zorunlu kılan Çin, 20,5 milyon ile en çok denek hayvanı kullanan ülke konumunda bulunuyor. Listenin ikinci sırasında ise 22 milyon hayvanı denek olarak kullanan ABD geliyor.
Öte yandan, aralarında Norveç, Yeni Zelanda, Hindistan ve Avustralya’nın da bulunduğu 39 ülkede ise kozmetik ürünlerde hayvan deneylerinin yasaklandığı biliniyor.
Klinik öncesi çalışmaların uygulanabilir olması için deneylerde en az 2 tür kullanılırken, 171 bin 406 deneyin parçası olan Gine domuzları yüzde 20,57 ile ilk sırada yer alıyor. Onları yüzde 16,46’yla tavşanlar, yüzde 11,75’le insanlar hariç primatlar, yüzde 9,49’la hamsterlar ve yüzde 7,29’la köpekler izliyor. Araştırma sonucuna göre hayvanlarının çoğu ise herhangi bir hayvan refahı yasası tarafından korunmuyor.