Diana Spencer, herhangi bir kraliyet ailesine mensup olmasa bile yine de Mountbatten Windsor ailesine çok da yabancı değildi. Ya da ders kitaplarındaki anlatımla söylersek "İngiliz kraliyet ailesiyle kendi ailesi arasında yakın bağlar vardı." Diana'nın babası Edward John Spencer, bir asilzadeydi, ayrıca kraliyet ailesinin atlarının bakımından sorumlu bir askeri subay olarak görev yapıyordu. Yani Diana halktan olsa da saraya ve kraliyet ailesine her zaman yakın olmuştu.
Hikayenin başına dönersek, 1980 yılındaki o buluşma öyle sıradan bir buluşma değildi. Genç Diana Spencer, sanki Kraliçe 2. Elizabeth'in karşısında "seçmelere katılmış bir oyuncu adayı" gibi heyecanlıydı. Fakat Diana Spencer Kraliçe Elizabeth'i nasıl etkileyeceğini de çok iyi biliyordu.
Tina Brown'ın kitabında yer alan satırlarda yazılanlara bakılırsa "Kraliçe, bu gencecik kızı 'çekici ve ailesi için uygun' buldu. Ardından da Diana Spencer ile Prens Charles'ın, sonu hüzünlü biten hikayesi brir evlilikle başladı. 29 Temmuz 1981'de Diana Spencer ile Prens Charles, bütün dünyanın uzun süre konuştuğu "peri masalı gibi" diye dillere destan bir törenle evlendi. İki çocukları oldu fakat evlilik umulduğu gibi iyi gitmedi. İlerleyen süreçte Prens Charles ve Prenses Diana ayrıldı. Ve boşanmanın ardından henüz 36 yaşındayken, üzerindeki sır perdesi 25 yıl içinde bile aydınlanmayan bir kazayla Prenses Diana hayata gözlerini yumdu. Kazadan sevgilisi Dodi El Fayed ile aracı kullanan şoför de kurtulamadı.