Didem Balçın: Erkekler ‘Yönetiyoruz’ Sanır Ama...
Yüz binlerce izleyiciye ulaşan Çakallarla Dans ’ın tek kadın “çakal”ı Fatma’ya rol veren Didem Balçın, filmin başarısının sırrını paylaştı. Beyazperdede tam 12 yıllık bir öykü. Çakallarla Dans. Altıncı filmi cuma günü vizyona giren serinin kendi tanımıyla “aslında tek çakalı” Fatma’ya yaşam veriyor Didem Balçın. Cumhuriyet gazetesi başarılı oyuncuyla, hem Fatma’yı hem de annelikle gelen farkındalığı konuştu. İşte O konuşmanın detayları...
- Çakallarla Dans sinemada Türkiye’nin son 12 yıldır en çok izlenen film serilerinden. Bu yapım oyunculuk kariyerinizde ne anlam ifade ediyor?
Çakallarla Dans’ın özel bir tarafı var. Aynı kadroyla altıncı filmini çeken tek yapım Türkiye’de. Hababam Sınıfı var ama onda kadro değişikliği çok fazla oldu. Çakallarla Dans, başta dört erkek “çakal”ın filmiydi. Çakallardan birinin eşi Fatma’nın 5. çakal olarak ortaya çıkması ve kendini ispatlaması hoş bir durum oldu. Kariyer anlamında da sadece dram ya da komedi oynayan bir yönde ilerlemedim. Şansım oldu aslında çünkü sektör oyuncuyu, bir yerde beğendiği zaman, oyuncuya hep aynı roller teklif ediliyor. Çakallarla Dans’ın benim için avantajı da o oldu. Çünkü o sıralar bir dram dizisinde oynuyordum. Hem dramda hem komedide seyircinin beni tanımasını sağladım.
- Proje ilk geldiğinde “2022 yılında serinin 6. filminde de oynarım” diye düşünür müydünüz?
Hiç düşünmezdim. Senaryoyu okudum ve oynamak istediğime karar verdim. O zamanlar kariyerimin başındaydım, kadrodaki diğer isimler daha tanınırdı. Usta oyuncularla olmak beni heyecanlandırmıştı. Filmi çekerken hepimiz “İkincisi çekilmeli” diyorduk. İlk Film vizyona girdi, 230 bin gişe yaptı. Bu Çakallarla Dans serisinin en düşük gişesi. Ancak seyirci izledikçe fısıltı gazetesiyle o kadar yayıldı ki devamını getirdi.
- Komedi, toplumun düşüncelerinin arkasındaki şeyleri yansıttığı için de biraz komedidir. Çakallarla Dans ne yansıttığı için bu kadar ilgi gördü?
Çakallarla Dans’ın “Simpsons” dizisindeki gibi ilginç bir tarafı var. Gündemde henüz olmayan, komedi olsun diye yazılan olaylar sonradan gerçekleşti. Ayrıca, insanlar bir şeyi seyrederken ya kendinde olmayanı merak ettiği için seyrediyor ya da kendinde olanı görüp hoşuna gidiyor. Çakallarla Dans’ta insanlar kendini gördü. Fikirtepe’de başlayan bir dostluk ve mahalle hikâyesi, bu filmde bunlar yok. 12 yıl önce daha çok mahalle algımız vardı. Şimdi AVM’ler sebebiyle küçük esnaf yok olmaya başladı. Rezidanslara, sitelere gömülüp mahalle olgumuzu kaybettik. Çakallarla Dans da bütün filmlerinde bu süreci takip etti. Ekonomik sıkıntının karakterler üzerindeki etkisi, işsiz kalmaları… 12 yıldır biz ne yaşıyorsak “Çakallar” da onu yaşıyor.
- Film erkeklerin dünyasını anlatıyormuş gibi bir izlenim uyandırıyor ama yöneten de bir kadın aynı zamanda...
Erkeklerin dünyası… Olay da bu değil mi? Erkekler kendilerinin yönettiğini sanıyorlar ama öyle olmuyor. Bu da bence işin güzel tarafı.
Bununla da ilgilenebilirsiniz:
Türkiye'yi Sosyal Medyadan Takip Edin!
TrSondakika resmi Facebook sayfasını takip etmek için tıklayın!
TrSondakika resmi Instagram hesabı için burayı tıklayın!
TrSondakika resmi Twitter hesabını takip etmek için buraya tıklayın!