
Yayınlanma: 29 Haziran 2021 23:38
Güncellenme: 5 Aralık 2025 11:00
Dünyadaki ilk kitlesel yok olma, mercanlar ve kabuklu brakiyopodlar gibi organizmaların dünyanın sığ sularını doldurduğu, buna karşın henüz karaya çıkmadığı bir dönemde oluştu. İlk olarak yaklaşık 3,7 milyar yıl önce yaşamın kendisi yayılmaya ve çeşitlenmeye başlamıştı. Buna karşın yaklaşık 440 milyon yıl önce, iklim değişikliği deniz sıcaklıklarının değişiklik göstermesine neden oldu ve okyanustaki yaşamın çoğu yok oldu.
Ordovisyen dönemin sonunda, hızlı bir kitlesel buzullaşmanın başlangıcı Güney süper kıtası Gondwana’yı kapsıyordu. Oceanology dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, bu derecedeki bir buzullaşma, dünya suyunun yüksek yüzdelerini kilitledi ve birçok türden hayati yaşam alanlarını ortadan kaldıran, besin zincirlerini ortadan kaldıran ve üreme başarısını azaltan küresel deniz seviyelerini önemli ölçüde azalttı. Bu olayları ise neyin tetiklediği ise kesin olarak bilinmemektedir.
Genel olarak “balık çağı” olarak adlandırılan Devoniyen dönemi, birçok tarih öncesi deniz türünün yükselişini ve düşüşünü gördü. Bu zamana kadar hayvanlar karada gelişmeye başlamış olsa da, yaşamın çoğu dönemi okyanuslarda gelişti. Bu durum, GSA Today dergisinde yayınlanan 1995 tarihi bir araştırmaya göre, ağaçlar ve çiçekler gibi vasküler bitkiler tahminlere göre ikinci bir kitlesel yok oluşa neden olana kadar devam etti.
BBC tarafından derlenen habere göre, bitkiler kökleri geliştirdikçe, yanlışlıkla yaşadıkları toprağın dönüşüme uğramasına neden oldular; kaya ve molozları parçalayarak toprağa dönüştürdüler. Besin açısından oldukça zengin olan bu toprak daha sonra okyanusa taşındı ve alglerin çiçek açmasına neden oldu. Bu çiçekler aslında alglerin sudan oksijeni çıkardığı, deniz yaşamını boğduğu ve deniz besin zincilerine zarar verdiği alanlar olan dev “ölü bölgeleri” meydana getirdi. Azalan oksijen seviyesi, yiyecek eksikliğine uyum sağlayamayan türler ne yazık ki yok oldu.
Bu teori bilim insanları tarafından tartışılmakla birlikte Geology dergisinde yapılan bir araştırmaya göre, volkanik patlamaların okyanustaki oksijen seviyesini düşürdüğü düşünülmektedir. Dünya okyanuslarında yok olan bir deniz canavarı, Dunkleosteus adında 33 metre uzunluğunda (10 metre) zırhlı bir balıktı. Korkunç bir yırtıcı olan bu dev balığın tüm kafasını örten ve çenesinde dişi benzeri bir uç oluşturan bir kemik plakası kaskı bulunuyordu.
“Büyük ölüm” olarak adlandırılan söz konusu yok olma olayı, Dünya’ya darbe vuran en büyük olay olarak bilinir. Gezegenin tüm türlerinin yüzde 90’ını neslinin tükenmesine neden oldu ve karada dolaşan sürüngenleri, böcekleri ve amfibileri yok etti. Live Science tarafından daha önce kaleme alınan yazıya göre, bu felaket olayına neden olan şey yaygın bir volkanizma dönemiydi. Permiyen döneminin sonunda, şu anda Sibirya dediğimiz dünyanın bir kısmı patlayıcı volkanlarda patladı.
Bu patlama da büyük miktarda karbondioksit salımına neden oldu ve gezegenin ısınmasına neden olan bir sera etkisine neden oldu. Sonuç olarak, iklim değişti, deniz seviyeleri yükseldi ve asit yağmuru karaya düştü. Oklahoma’da bulunan Sam Noble Müzesi’ne göre, okyanusta artan karbondioksit seviyeleri suda çözünmüş ve deniz yaşamının zehirlenmesine neden olmuştur.
Bu durumdan en çok etkilenenler mercanlar olmuştur; okyanus resiflerinin eski ihtişamlarına yeniden kavuşması ise 14 milyon yıl sürmüştür.
Triyas dönemi yeni ve çeşitli yaşamlarda patlak verdi ve dinozorlar dünyayı doldurmaya başladı. Ne yazık ki, o zaman çok sayıda volkanik patlama yaşandı. MIT News’e göre, dünya tarihi boyunca yaşanan bu dördüncü kitlesel yok oluşun neden yaşadığı tam olarak bilinmese de bilim insanları şu anda Atlantik Okyanusu tarafından kapsanan dünyanın bir bölgesinde büyük volkanik aktivitenin oluştuğuna inanıyorlar. Bu volkanik patlamalar da tıpkı Permiyen neslinin tükenmesine neden olan iklim değişikliğine neden oldular.
Küresel sıcaklıklar arttı, buz eridi ve deniz seviyeleri yükseldi ve asitlendi. Sonuç olarak, birçok deniz ve kara türü nesli tükendi. Nesli tükenenler arasında büyük tarih öncesi timsahlar ve bazı uçan pterosaurlar bulunuyordu.
Dünya tarihi boyunca yaşanan tüm kitlesel yok oluşların en ünlüsü dinozorların yok oluşu olarak bilinen Kretase – Paleojen yok oluşudur. Olay bazen k-T neslinin tükenmesi olarak bilinir.
Bugün Meksika’nın Yucatân kentinde, 8 mil (13 kilometre) genişliğindeki bir asteroit, Dünya’ya yaklaşık 45.000 mil (72.000 km/s) hızla daldı. Bu durum, Chicxulub Krateri olarak adlandırılan 110 mil (180 km) genişliğinde ve 12 mil (19 km) derinliğinde bir delik açtı. Etki, etrafında bulunan tüm toprakları 900 mil (1.450 km) içerisinde yaktı ve dünyadaki dinozorların 180 milyon yıllık liderliğini bitirdi.
Bu durumu takiben, atmosferde meydana gelen enkaz ve bu enkazın tozu gökyüzünün aylarca kararmasına neden olmuştu. Bu karanlık da bitkileri güneş ışığından mahrum bıraktı ve bitkiler kitlesel olarak yok oldular. Böylede dinozorların da besin zinciri parçalanmış oldu. Bu karanlık aynı zamanda küresel sıcaklıkların düşmesine neden oldu ve uzun süren bir soğuk kışa neden oldu.