Yayınlanma: 4 Ekim 2024 14:14
Güncellenme: 20 Kasım 2024 20:40
Avrupa Birliği (AB), Çin yapımı elektrikli otomobillere ağır gümrük vergileri getirmeyi planlıyor. Bu hamle, özellikle Almanya gibi Çin’de üretim yapan ülkelerin endişelerine yol açarken, ticaret savaşına dair korkuları da gündeme getiriyor. Çin hükümeti, yeni vergilerin ağır misillemelere yol açabileceği uyarısında bulundu.
Avrupa Komisyonu, Haziran ayında gerçekleştirdiği bir soruşturmanın ardından, Çin’in otomobil üreticilerine sağladığı devlet yardımlarının adil olmadığını belirleyerek ek vergilerin geçici olarak onaylandığını açıkladı. Mevcut yüzde 10'luk vergilere ek olarak, yeni gümrük vergilerinin yüzde 35,3'e kadar çıkabileceği bildirildi. Bu durum, AB’nin otomotiv sektöründe 14 milyon kişiye iş imkânı sağladığı gerçeğiyle birleştiğinde, sektörde önemli bir tartışma yaratıyor.
AB'nin gümrük vergileri, 31 Ekim'den itibaren beş yıl boyunca yürürlüğe girecek. Ancak, oylama öncesinde Almanya, İspanya, Slovakya ve Macaristan gibi ülkelerin itirazları dikkat çekiyor. Oylamada, AB kurallarına göre ek tarifelerin durdurulması için blok nüfusunun yüzde 65'ini temsil eden en az 15 ülkenin karşı oy kullanması gerekiyor. Fransa, İtalya ve Polonya'nın yanı sıra Baltık ülkelerinin ise vergileri desteklemesi bekleniyor. Bu durum, AB içindeki siyasi dinamiklerin ne denli karmaşık olduğunu gösteriyor.
Fransa, bu vergilerin AB otomobil üreticilerinin Çinli rakiplerine karşı rekabet koşullarını eşitlemek için gerekli olduğunu savunuyor. Fransa’nın otomotiv endüstrisi, yerli üretimi koruma amacıyla bu hamleye destek verirken, Almanya ise bu durumun kendisine zarar verebileceği uyarısında bulunuyor. Ülkenin önde gelen otomobil markaları olan BMW, Volkswagen ve Mercedes, Çin pazarında büyük yatırımlar yapmış durumda. Almanya, AB'nin gümrük vergileriyle kendisine zarar verme riskinin yüksek olduğunu ifade ederek, Pekin ile müzakerelerin devam etmesi çağrısında bulundu.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Madrid’in ilk baştaki desteğine rağmen geri adım atarak Brüksel'den kararı yeniden değerlendirmesini istedi. Macaristan da muhalefetini açıkça dile getirerek, Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, Budapeşte'nin bu teklife karşı oy kullanacağını belirtti. Bu durum, AB içinde güçlü bir bölünmenin yaşandığını gösteriyor.
Çin, olası gümrük vergilerine karşı sert misillemelerde bulunma tehdidinde bulundu. Pekin, Avrupa gıda ürünlerine yönelik bir soruşturma başlatarak, AB’nin olası kararlarına karşılık vereceğini açıkça ortaya koydu. Bu misillemeler, iki taraf arasındaki ticaret ilişkilerini daha da gergin hale getirebilir. AB ve Çin arasındaki ticaret gerginliği yalnızca elektrikli otomobillerle sınırlı kalmayıp, güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi diğer alanlara da yayılma potansiyeli taşıyor.
Son olarak, Temmuz ayından itibaren elektrikli araçlar için azami ek tarife oranının yüzde 38'den yüzde 35,3'e düşürüldüğü hatırlatıldı. Bu değişiklik, AB’nin ilgili taraflarla yaptığı görüşmelerin ardından gerçekleşti. Ancak, bu sürecin nasıl sonuçlanacağı ve ticaretin geleceği üzerinde ne gibi etkiler yaratacağı henüz belirsiz. AB’nin alacağı kararlar, uluslararası ticaret dengelerini ve otomotiv sektörünü önemli ölçüde etkileyebilir.
Sonuç olarak, bu gelişmeler AB’nin ticaret politikalarının ne denli karmaşık olduğunu ve üye ülkeler arasındaki farklı çıkarların nasıl çatışabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. AB’nin bu kritik süreçte alacağı kararlar, hem kendi iç dinamiklerini hem de küresel ticaret ilişkilerini önemli ölçüde şekillendirebilir.