Yayınlanma: 4 Mart 2025 17:42
Güncellenme: 15 Mart 2025 02:52
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin İran ile iletişim kurma teklifini kabul ettiği öne sürüldü. Nükleer füze programı dahil birçok kritik konunun ele alındığı bu süreçte, Rusya’nın arabulucu rolü üstlenmeye hazır olduğu belirtiliyor.
ABD merkezli Bloomberg'in Rus kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump, Şubat ayında gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Putin'e İran ile diplomatik temas kurulması için destek teklifinde bulundu. Daha sonra, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un da aralarında bulunduğu üst düzey yetkililer, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yapılan toplantıda konuyu detaylı şekilde ele aldı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, konuyla ilgili Bloomberg'e yaptığı açıklamada, “Rusya, ABD ile İran'ın tüm sorunları müzakere yoluyla çözmesi gerektiğine inanıyor” ifadelerini kullandı. Peskov ayrıca, Moskova’nın bu sürece katkıda bulunmaya hazır olduğunu vurguladı.
Rusya’nın uzun süredir İran ile güçlü diplomatik ilişkileri bulunuyor. Bu nedenle, Moskova’nın ABD ile İran arasında bir arabulucu olarak konumlanması, diplomatik dengeler açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
ABD ile İran arasındaki ilişkiler, özellikle nükleer anlaşma ve füze programları gibi kritik meselelerde gerilim yaratıyor. Trump yönetimi, 2018 yılında İran Nükleer Anlaşması’ndan çekilmiş ve Tahran’a yönelik yaptırımları sertleştirmişti. Ancak, Washington’ın diplomatik çözüm arayışına yönelmesi, İran ile yeni bir müzakere sürecinin başlayabileceğine dair sinyaller veriyor.
Putin’in bu sürece dahil olması, Rusya’nın küresel diplomatik güç olarak konumunu güçlendirebileceği gibi, ABD-İran ilişkilerinde de yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
Rusya’nın, ABD ve İran arasındaki diplomatik sürece dahil olması, bölgesel ve küresel dengeler açısından kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Putin’in, Trump yönetimine bu süreçte yardımcı olma kararı, İran ile diplomatik temasları yeniden gündeme getirebilir. Önümüzdeki dönemde yapılacak müzakereler, Orta Doğu’da yeni bir diplomatik yol haritasının oluşmasına zemin hazırlayabilir.