Yayınlanma: 22 Kasım 2024 11:07
Güncellenme: 22 Kasım 2024 14:55
Yeni Zelanda’da 42.000 kişi, hükümetin Māori haklarını tehdit ettiği düşünülen Antlaşma İlkeleri Yasasını protesto etmek için Wellington’daki parlamento önünde toplandı. Protesto, dokuz gün süren geleneksel Hīkoi mō te Tiriti yürüyüşünün ardından gerçekleşti ve ülkenin son yıllardaki en büyük toplumsal hareketlerinden biri olarak dikkat çekti.
Protestoya katılanlar, yasanın Māori halkının haklarını ve Yeni Zelanda’nın 184 yıllık temel ilkelerini baltalayacağını savunuyor. Parlamento tartışmaları sırasında Māori milletvekillerinin geleneksel haka dansını yaparak oturumu kısa süreliğine durdurması dikkat çekti.
1840 yılında Britanyalı sömürgeci yönetim ile 500 Māori kabilesi arasında imzalanan Waitangi Antlaşması, Yeni Zelanda’nın kurucu belgelerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu antlaşma, Māori ve diğer Yeni Zelanda vatandaşları arasında ortak yönetime dayalı bir sistemi öngörüyor.
Antlaşma, Māori haklarını korumayı ve onların karar alma süreçlerine katılımını sağlamayı amaçlıyor. Ancak, Māori ve İngilizce versiyonları arasında dil farkları nedeniyle yorumlanması uzun yıllardır tartışmalara yol açıyor.
Yasa tasarısı, sağ görüşlü ACT Partisi lideri David Seymour tarafından sunuldu. Seymour, antlaşmanın orijinal metnini değiştirme niyetinde olmadığını, ancak ilkelerin tüm Yeni Zelanda vatandaşları için geçerli olması gerektiğini savunuyor.
Ancak yasa, Māori halkı başta olmak üzere geniş bir kesim tarafından "hakların zayıflatılması" olarak değerlendiriliyor. Protestocular, tasarının yalnızca Māori'ye özel hakları hedef aldığını iddia ediyor. Yasa tasarısı parlamentoda büyük bir destek bulmasa da tartışmaları alevlendirdi.
Protestolar sırasında sık sık “Kill the bill” (Yasayı durdur) sloganları atıldı. Hīkoi lideri Eru Kapa-Kingi, parlamento önünde “Bugün Māori ulusu yeniden doğdu,” diyerek halkın dayanışmasını vurguladı.
Yeni Zelanda’daki bu tarihi protesto, ülkede yerli haklarına dair uzun süredir devam eden tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.