Yayınlanma: 6 Nisan 2023 00:05
Güncellenme: 21 Kasım 2024 17:35
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Isparta’yı ziyaret etti. İmamoğlu’na ziyaretinde eşi Dilek İmamoğlu’nun yanı sıra Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz de eşlik etti.
İmamoğlu ilk olarak 9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel'in İslamköy'deki anıt mezarına gitti.
Merhum Demirel'in kabri başında dua eden ve anıt mezara karanfil bırakan İmamoğlu, anı defterine de not düştü.
İslamköy'den Isparta'ya geçen İmamoğlu, Mimar Sinan Caddesi üzerindeki esnaf ile bir araya geldi. İmamoğlu burada vatandaşın yoğun ilgisiyle karşılandı.
Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet Meydanı'nda da hınca hınç dolu bir kalabalıkla karşılaştı.
İmamoğlu, buradaki vatandaşları, mezarlık ziyaretinde kendisine hediye edilen merhum Demirel'le özdeşleşmiş fötr şapkayla selamladı.
İmamoğlu konuşmasına şu sözlerle başladı:
“9'uncu Cumhurbaşkanımız ve onun jenerasyonunu, ben hep Cumhuriyet'imizin ilk çocukları' diye tariflerim. Cumhuriyet'imizin ilk çocukları; İslamköy’de doğup, bu memleketin cumhurbaşkanı olacak yetkiyi onlara veren Cumhuriyet'in çocukları, Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukları. Rahmetli Demirel, bize Cumhuriyet'in hediyesi. Ben de Trabzon’un 40 haneli bir köyünde doğdum. 40 haneli köyünde doğup, anneciğime ve babacığıma layık bir evlat olmak için, hayat boyu hep güzel insan olmak için gayret ettim. Aynen buradaki çocuklar ve gençler gibi. Beni de rahmetli Süleyman Demirel’in memleketinde sizlerin huzuruna çıkartan rejimin adı, Cumhuriyet'tir. Atatürk’e minnet duyuyorum”
İmamoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
“Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir. Cumhuriyet nedir biliyor musunuz? Devletin millete hizmet ettiği sistemdir. Millet, devletin sahibidir; bir kişi değildir, bir avuç insan değildir. Isparta’dan, rahmetli Süleyman Demirel’in memleketinden diyorum ki, işte o bir avuç insanın, bir kişilik aklın yönetme gayretinde olduğu sistem gidecek, Millet İttifakı gelecek. Millet ne istiyor biliyor musunuz? Millet güler yüz istiyor. Millet, döver gibi değil, sevecek… Ama gibi de değil, gerçekten sevecek, gerçekten gönülden sevecek, oyu için hiç değil, şu memleketin her insanına hizmet etmenin gururunu yaşayacak…
Oyu için değil; oy versin, vermesin sevecek. Partiler gelir geçer. Esas olan devlet, esas olan millet. Bizi yordu bu sistem ve bu akıl, bizi yordu. Ve hükmetmek, emir vermek, talimat vermek; bakın dünya bu rejimi ve bu aklı hafızasından söküp attı. Bu süreçte bunu yaşatanlar ne yazık ki çağın gerisindeki aklı temsil ediyorlar. Memleketimizin güçlü demokrasiyle yönetilmesini ve taçlanmasını istiyoruz. Onun için bu seçimde her şey çok güzel olacak.”
“Bizi fakirleştiren, bugünün yönetim aklı. Bundan sıyrıldığımız an; demokrasi, hak, hukuk, adalet, liyakat, ahlak devletin her kuruşuna, her lirasına gözü gibi bakan devlet insanları yetiştirmek; işte bütün bunların sisteme dahil olması, zaten milletimizin önünü açacak. Bu millet kurtuluş mücadelesi verdi. Fabrikalar açtı. O dönemin ihtiyaçlarına dönük, çok güçlü bir sistem kurma gayretinde oldu. Ama özellikle son 20 yılda bütün bu anlayıştan, devletin gücünden, devletin aklından, devletin vicdanından, devletin erdeminden ne yazık ki uzaklaşarak, ‘Herkes yüzünü bir kişiye dönsün' sistemini, geldiler bu memleketin üzerine, son 5 yıldır çökerttiler. Bu seçim, işte bu rejimin çöpe atılma seçimi. Memleketin bütçesini layıkıyla, adaletli bir şekilde şehirlerimize dağıtan bir sistemi yöneteceğiz”
“Bizim çektiğimiz zulmü burada anlatsam, tek başına miting olur. Ama oraya girmeyeceğim. Onlarla uğraşmayacağım artık. Onlar benimle uğraşsın; uğraşıyorlar, biliyorum. Biliyorum beni çok seviyorlar. Ama biz, onların yaptığı kötülükleri asla yapmayacağız. Adaletli olacağız. Memleketimin insanını, ‘şu partili bu partili' ayırmayacağız.
Partizanlığı bu memleketin bütün kurumlarından, hepinizin huzurunda, söküp atacağımıza söz veriyoruz. İşte Altılı Masa, Millet İttifakı, tam da birleşmenin gücü, dirliğin gücü, birlikteliğin gücü. Her siyasi anlayış içinde var. Ben, bu işin mimarı, çok kıymetli Cumhurbaşkanı adayımız, 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyorum. Ben, onunla birlikte kayıtsız-şartsız milletin birliği ve beraberliği için güçlü adımlar atıp, asla vazgeçmeyen ve 2019 yerel seçimlerinde güçlü başarılar elde etmemizi sağlayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e teşekkür ediyorum.
Ve elbette bütün siyasi partilerimizin, o Altılı Masa’daki partilerimizin liderlerine teşekkür ediyorum. Sadece onlarla değil, göreceksiniz. Biz, bu seçimde, bu memleketteki bütün partililerin oylarını alacağız. O sandığa atılan oylar, bizi 15 Mayıs sabahı güçlü bir iktidara uyandıracak. O iktidarın, o güçlü hükümetin tek farkı olacak. O iktidar, kendisine oy verenlerin iktidarı olmayacak, 86 milyonun iktidarı olacak. 86 milyonun hükümeti olacak.”
“Rahmetli Demirel’in mezarını ziyaret ettim. Allah, rahmet etsin. Onun böyle halkı bir selamlaması vardır, bilirsiniz. Bana o mezar ziyaretinde kıymetli bir dostumuz, rahmetli Demirel'in eskiden yanında çalışmış bir büyüğümüz, onun simgesi olan fötr şapkayı bana hediye etti. Aklıma iki sözü geldi. Hani bir tanesi meşhur; ‘GAP'ı gaptırmam' diye. Çünkü çok barajlar yapmış bir devlet büyüğümüzdür.
Tabii bugünkü akla bakarsan, her şeyi onlar yaptı. Onlardan önce çamaşır makinesi bile yoktu. Ama rahmetli Demirel, çok önemli baraj projelerine imza atmış bir devlet büyüğümüzdür. O, ‘GAP'ı gaptırmam' diyen rahmetli Demirel, bir gün şapkasını kapmaya çalışan bir vatandaşa -hala gözümün önünde- 20 metre sürüklenmesine rağmen vermedi şapkayı.
Ve ‘Şapkayı gaptırmam' demişti. Size söz, ‘Biz bu seçimi gaptırmayız.' Kaptırmayacağız. Bu seçimi kaptırmayacağız. Milletimizin yüzünü güldüreceğiz. Bu millet, hak ettiği yere kavuşacak.”