Eski ABD Başkan Adayı Koronavirüs Sebebiyle Hayatını Kaybetti

Eski ABD Başkan Adayı Koronavirüs Sebebiyle Hayatını Kaybetti 2012 yılında ABD'de başkanlık seçimlerine adaylığını koyan Herman Cain bu ayın başında tanısı konulan Covid-19 sebebiyle hayatını kaybetti. Uzun yıllar siyasette yer alan ve Donald Trump destekçisi olan Cain 74 yaşında yaşamını yitirdi. ABD'de koronavirüs sebebiyle hayatını kaybeden yüksel profilli Amerikalılardan biri oldu. Cain'in sözcülerinden Dan Calabrese, yaptığı yazılı açıklamada, 74 yaşındaki siyasetçinin ölümünü, "Patronumuz, dostumuz ve birçoğumuzun babası gibi olan Cain, yaşamını yitirdi." sözleriyle duyurdu. Herman Cain ABD Başkanı Donald Trump'ın 20 Haziran'da Oklahoma'nın Tulsa kentinde yapmış olduğu mitinge katılmıştı. Mitingin ardından Covid-19 teşhisi konulmuş, 1 Temmuz'da da hastaneye kaldırılmıştı. Durumu hakkında sosyal medyadan sık sık bilgilendirmelerde bulunan Cain Twitter hesabından bir paylaşım yaparak, "Doktorlar oksijen seviyelerinin doğru olduğundan emin olmaya çalışıyorlar." demişti. "Bu zor bir virüs" dedi. "Lütfen dua etmeye devam et." paylaşımında bulunan Cain 74 yaşında yaşama veda etti.

Herman Cain Kimdir?

Amerikalı bir iş adamı olup 2012 ABD Başkanlık Seçimleri’ne Cumhuriyetçi Parti'den adaydır. Cain Atlanta'da yetişti. 1968 yılında Morris Brown College'den mezun oldu ve hemen eşi Gloria'yla evlendi. Çiftin bu evlilikten 2 çocukları ve 3 torunları vardır. Cain meslek hayatına ABD donanmasında başladı. Coca Cola firmasında çalıştı. Oradan da bir gıda firması olan Pillsbury'ye girdi. Firmanın bir parçası olan Burger King'de kendisini gösterdi. Oradan da firmanın diğer bir bölümü olan Godfather's Pizza'ya katıldı. Diğer yöneticilerle birlik olarak Godfather's Pizza'yı iflasın eşiğinden kurtarıp Pillsbury'den satın aldı. Herman Cain 1995 yılında Godfather's Pizza'dan ayrılarak National Restaurant Association (Milli Lokantacılar Derneği)'ne başkan oldu. İrili ufaklı çeşitli firmaların yönetim kurulunda görev yaptı. Herman Cain 21 Mayıs 2011 tarihinde Atlanta'da ABD Başkanlık Seçimleri'ne Cumhuriyetçi Parti'den adaylığını koydu. Ekim-Kasım aylarında kamuoyu yoklamalarında en üst sıraya yükseldi. Ancak geçmişte birlikte çalıştığı kadınlara cinsel tacizde bulunduğu suçlamalarıyla karşılaştı.