Yayınlanma: 5 Kasım 2024 11:21
Güncellenme: 20 Kasım 2024 23:00
İnsanlar çoğunlukla tartışmalarda ellerindeki sınırlı bilgiyle bile kendilerini haklı görme eğiliminde oluyorlar. Yakın zamanda yapılan bir psikoloji araştırması, "bilgi yeterliliği yanılsaması" olarak bilinen bu durumun, insanları bir konuda yeterince bilgiye sahip olduklarına inandırdığını gösteriyor. Araştırma, 9 Ekim’de PLoS ONE’da yayımlandı.
Ohio Eyalet Üniversitesi, Stanford Üniversitesi ve Johns Hopkins Üniversitesi’nden araştırmacılar, yeterli suya sahip olmayan bir okul senaryosu üzerinden üç grup katılımcıya farklı bilgiler sundu. Tek yönlü argümanlar sunulan gruplar, konu hakkında yeterince bilgiye sahip olduklarını ve haklı olduklarını düşündü. Tüm argümanlara maruz kalan grup ise, daha fazla düşünerek kararlarında değişikliğe gitme eğilimi gösterdi.
Çalışmanın yazarı nörofizyolog Angus Fletcher, beynimizin az bilgiye sahip olduğunda bu bilginin yeterli olduğunu varsaydığını belirtiyor. Bu, kişilerin bilgi eksikliği nedeniyle kendilerini haklı görmesine ve tartışmalarda inatçı bir tavır sergilemesine neden oluyor.
Araştırma sonuçları, bireylerin "saf gerçekçilik" dediğimiz fenomenle öznel bakış açılarını gerçek olarak kabul etmelerine yol açan bir inanç geliştirdiğini de gösteriyor. Yeterlilik yanılsaması, bir durum hakkında yüzeysel bilgiye sahip olunsa bile, kararların aşırı güvenle savunulmasına neden oluyor.
Fletcher, bilgi yeterliliği yanılgısının azaltılmasında farklı bakış açılarına açık olmanın önemine değiniyor. Bu yanılgıyı aşmak için bir tartışmada durup, "Gözden kaçırdığım bir şey var mı?" sorusunu sormak, yanlış anlaşılmaların önüne geçebilir ve çatışmaları azaltabilir