
Yayınlanma: 8 Eylül 2025 17:24
Güncellenme: 4 Aralık 2025 04:54
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi, İstanbul İl Başkanlığı binasını kapatma kararı aldı. Mahkeme tarafından kayyum sıfatıyla atanan Gürsel Tekin’in polis eşliğinde Sarıyer’deki binaya girmesi, protestolar ve gerginlikler eşliğinde gerçekleşti. Bu gelişme, Türkiye’de adaletin artık yalnızca hukuk kitaplarında geçen bir kavram haline geldiği yönündeki endişeleri güçlendirdi.
CHP yönetimi, olağanüstü kongre yapılana kadar eski İl Başkanı Özgür Çelik’in çalışmalarını sürdüreceği yeni adresi İstanbul Valiliği ve Yargıtay’a bildirdi. Ancak yaşanan süreç, sadece bir parti içi mesele değil; aynı zamanda vatandaşların demokrasiye, seçimlere ve özgür iradelerine olan güvenini kaybettiği bir tabloyu gözler önüne seriyor. Ama bu kadar demokrasi karşıtı eyleme karşılık yılmdan mücadelesini sürdüren vatanperver insanları görmek insanların gönlünde hala bir umut ışığı yanmasına vesile oluyor.
Mahkemenin aldığı karar doğrultusunda binaya giriş yapan Gürsel Tekin, “Biz kayyum değiliz” ifadeleriyle tepkilere yanıt verdi. Ancak protestolar sırasında yaşanan gerginlikler, siyasetin ve adalet mekanizmasının toplumda yarattığı derin güvensizliği bir kez daha ortaya koydu. Tekin’in, “İsterse kurşun atsınlar. Hiçbir şey bizi engelleyemez” sözleri de siyasi atmosferin geldiği tehlikeli noktayı gösterdi.
Türkiye’de yaşanan bu tür gelişmeler, adaletin bağımsızlığına dair soru işaretlerini artırırken, halkın özgür oy hakkından tutun güven duygusuna kadar pek çok değerini kaybettiği bir topluma işaret ediyor. CHP’de olağanüstü kongre süreci yaklaşırken, bu süreç sadece bir parti için değil, Türkiye demokrasisi açısından da kritik bir dönemeç olarak görülüyor.