
Yayınlanma: 30 Haziran 2025 09:56
Güncellenme: 5 Aralık 2025 07:13
Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) tartışmalı geçen 38. Olağan Kurultay’a ilişkin açılan dava kapsamında, kurultayın iptali talebiyle başlayan yargı sürecinde kritik duruşma Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılıyor. CHP kurultay süreci ve olası kayyum ataması kamuoyunun gündeminde.
CHP kurultayı sonrası “oy karşılığında delege desteği sağlandığı” iddiaları üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Ekrem İmamoğlu dahil 12 kişi hakkında dava açıldı. Sanıklar, Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi uyarınca “oylamaya hile karıştırmak” suçlamasıyla yargılanıyor.
Hatay eski Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın avukatı, mahkemeye sunduğu dilekçede, “Özgür Özel görevden el çektirilmeli, yerine geçici olarak Kemal Kılıçdaroğlu atanmalı” talebinde bulundu. Usulsüzlük iddialarının milli güvenlik sorunu oluşturduğunu vurgulayan avukat, mutlak butlan kararıyla kurultayın geçersiz sayılmasını istedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dava öncesinde yaptığı açıklamada, “Bu işi uzatıp da artık bize zulmetmesinler” diyerek yargı sürecine tepki gösterdi. Özel, çıkacak her karara hazır olduklarını da sözlerine ekledi.
Mahkemenin vereceği karar, CHP yönetiminin kaderini belirleyecek. Mahkemeden “mutlak butlan” kararı çıkarsa, 38. Kurultay geçersiz sayılacak ve mevcut yönetimin görevi sona erecek. Bu durumda Kemal Kılıçdaroğlu yönetimi göreve geri dönebilir. Öte yandan, “ihtiyati tedbir” kararı alınırsa, parti içinden atanacak bir isim partiyi yeniden kurultaya götürebilir.
Kayyum ataması, bir kurumun, şirketin ya da siyasi partinin yönetiminin, yasal veya idari gerekçelerle mahkeme kararı ya da idari işlemle geçici olarak elinden alınarak, yerlerine devlet tarafından atanan geçici yöneticilerin (kayyumların) görevlendirilmesidir. Bu uygulama genellikle yolsuzluk, usulsüzlük, terörle iltisak veya yönetim krizleri gibi ciddi gerekçelere dayanır. Kayyumlar, atanmış oldukları yapıyı yeniden düzenlemek, denetlemek ve yasal sürecin tamamlanmasını sağlamakla yükümlüdür. Özellikle siyasi partiler ya da belediyelerde kayyum atamaları, kamuoyunda büyük tartışmalara neden olur çünkü demokratik temsilin devre dışı bırakılması anlamına gelebilir