
Yayınlanma: 8 Aralık 2025 09:14
Güncellenme: 12 Aralık 2025 14:59
Erkek tipi kellik için umut verici bir gelişme tıp dünyasında büyük heyecan yarattı. Bilim insanları tarafından yürütülen son çalışmada, yeni geliştirilen bir etken maddenin saç çıkışını plaseboya kıyasla yüzde 539 oranında artırdığı bildirildi. Uzmanlar, bu etkinin bugüne kadar elde edilen sonuçların çok üzerinde olduğunu belirterek araştırmayı “saç dökülmesi tedavilerinde çığır açabilecek bir dönüm noktası” olarak değerlendiriyor.
Androgenetik alopesi olarak bilinen erkek tipi kellik, genetik ve hormonal faktörlerin etkisiyle yıllar içinde ilerleyen kronik bir durum. Mevcut tedaviler olan minoksidil, finasterid ve bazı düşük seviye lazer cihazları birçok kişide etki gösterse de, özellikle ileri evre dökülmelerde sonuçlar sınırlı kalabiliyor. Bu nedenle yeni geliştirilen güçlü etken maddeler, özellikle dermatoloji çevrelerinde yakından takip ediliyor.
Araştırmayı yürüten ekip, ilacın saç köklerindeki uykuda olan (telogen) folikülleri yeniden büyüme evresine geçirdiğini belirtiyor. Çalışmada kullanılan yöntem açıklanmasa da, uzmanların değerlendirmelerine göre bu maddenin:
Folikül çevresindeki kan akışını artırma,
Hücre yenilenmesini hızlandırma,
DHT (dihidrotestosteron) baskılanmasına yardımcı olma,
Saç döngüsünü uzatma
gibi çoklu etki mekanizmalarına sahip olabileceği düşünülüyor.
Sağlık otoriteleri, sonuçların oldukça güçlü olmasına rağmen henüz erken aşamada olduğunu, geniş kapsamlı klinik çalışmalar tamamlanmadan ilacın piyasaya sunulamayacağını vurguluyor. Dermatologlar, “Bu tip yüksek artış oranları dikkat çekici olsa da, uzun dönem güvenlik verileri belirleyici olacaktır” yorumunu yapıyor.
Etken maddenin ticari bir ürün haline gelmesi için klinik aşamaların tamamlanması gerekiyor. Bu süreç genel olarak 1,5 ila 3 yıl arasında değişebiliyor. Yine de elde edilen veriler, erkek tipi kellik tedavisinde çok daha etkili seçeneklerin yolda olduğuna işaret ediyor.
Erkek tipi kellik için geliştirilen yeni etken madde, açıklanan veriler doğrulandığı takdirde saç dökülmesi tedavilerinde devrim niteliğinde bir döneme kapı açabilir. Yüzde 539’luk artış oranı, bugüne kadar raporlananların çok üzerinde. Tıp dünyası bu gelişmeyi yakından takip ediyor.