Yayınlanma: 8 Nisan 2023 15:49
Güncellenme: 19 Kasım 2024 00:36
14 Mayıs’ta gerçekleşecek tarihi seçimlere sayılı gün kala hükümete yönelik eleştirel tasarımlar yapan Mahir Akkoyun, “Seçim Kanunu’na muhalefet” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamalarıyla dün sabah saatlerinde gözaltına alındı.
Yaptığı tasarımların üzerindeki “Bu ürün size pahalı mı geldi? Erdoğan sayesinde” ifadeleri ile “Cumhurbaşkanına hakaret”; “Oy verirken aklında bulunsun” sözleriyle de “Seçim Kanunu’na muhalefet” ettiği iddiasıyla gözaltına alınan genç tasarımcı, Sözcü’ye açıklamalarda bulundu.
Hayat pahalılığına dikkat çeken tasarımların yaratıcısı Mahir Akkoyun'un gözaltına alınması, tasarımlarının daha çok ilgi görmesini dolayısıyla daha fazla insana ulaşmasını sağladı.
Mahir Akkoyun'un 39 bin olan takipçi sayısı gözaltına alınmasının ardından yalnızca bir günde 205 bine ulaştı.
Görselleri milyonlarca kez paylaşılarak TT oldu ve televizyonlara, gazetelere haber oldu.
Sabah erken saatlerde evinde gözaltına alınan, savcılık sürecinden sonra sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılmasıyla sonuçlanan sürecin, sesini daha geniş kitlelere ulaştırdığını söyleyen Mahir Akkoyun şöyle konuştu:
“Yaptığım görseller ulaştırmak istediğim halde, bu kadar insana ulaşmamıştı. Gözaltı süreci bu tasarımları çok daha fazla insana, hatta milyonlara ulaştırdı. Bir anlamda sınırlı insana ulaştığım süreçte tam tersi bir etki yaratarak beklentimin de üzerinde şekillenerek Türkiye'nin gündemine oturdu, bu beni sevindirdi”
Oy Verirken Aklında Bulunsun
Polis ve savcılık sorgularında, görsellerle ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ve ‘seçim kanununa muhalefet’ yapmakla suçlandığı bilgisini paylaşan Akkoyun, “Hakkımda her hangi bir şikayet ve şikayetçi yokken, görselin üzerindeki sözlerle değil, ama tasarımlar üzerinden suçlandım. Görselin tamamı ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ olarak değerlendirildi. Bir diğer suçlama ise ‘seçim kanununa muhalefet’ oldu. Görsel üzerindeki “Oy verirken aklında bulunsun” sözleri ve görselin yapıştırılmaması gereken yerlere yapıştırılması seçim kanununa muhalefet olarak nitelendirildi. Savcılık adli kontrol talebiyle mahkemeye gönderdi. Mahkeme ise adli kontrol talebini kaldırarak serbest bıraktı” dedi.
Gözaltı süreci ve yaşadıklarının ülkenin normali gibi gösterilmeye çalışıldığını vurgulayan genç tasarımcı Akkoyun açıklamalarının devamında şunları söyledi:
“Dün yaşadıklarım ülkemiz için bir anlamda normal, bir anlamda normal değil. Her ikisi de aslında. Normal çünkü; olağanüstü sayılabilecek bir atmosferde seçime gidiyoruz.
Bu seçim olmazsa da Türkiye'nin uzun bir süredir normali bu. Diğer yandan da normal değil, çünkü bu şekilde sadece ben değil, çok daha fazla insan hukuksuzluğa maruz kaldı, kalıyor. Topluma, Türkiye'nin normali buymuş gibi gösterilmeye çalışılıyor.
Bu şekilde ilerlenmeye çalışılıyor. Ama normal olması gereken bu değil. Ya da normal buysa bu normali kabul etmemek itiraz etmek gerekiyor.”
“İfademde de belirttiğim gibi ülkede derin bir yoksulluk, yüksek enflasyon var. İnsanlar en temel gıdalara bile ulaşamıyor.
Tasarımlarımı da bunları gündeme getirmek için hazırladığımı söyledim. İçinde bulunduğumuz süreç, içinde bulunduğumuz düzen yoksulluğu ve sefaleti bize dayatan bundan başka bir seçenek sunmayan bir düzen.
Tabi ki 14 Mayıs seçimlerinde toplumu çürümüşlüğe mahkum eden bu düzen ve sefaletin sorumlularını iktidardan indirmek gerekiyor.
En acil gündem zaten bu. Eğer bu mücadeleyi vermek rahatsız ediyorsa, rahatsızlık vermeye devam edeceğim.”