
Yayınlanma: 10 Aralık 2025 09:06
Güncellenme: 13 Aralık 2025 08:16
DHA'da yer alan habere göre, Yalova’da 26 Eylül’de 6. kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybeden arabesk sanatçısı “Güllü” olarak tanınan Gül Tut’un ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter, yakın arkadaşı Sultan Nur Ulu ve aynı adreste bulunan 17 yaşındaki bir genç kız, İstanbul’da düzenlenen operasyonla gözaltına alındı.
Soruşturmanın derinleştirilmesiyle birlikte teknik ve fiziki takip yapıldığı ortaya çıktı. Güllü’nün ölümünden bu yana birçok iddia gündeme gelirken, savcılık ve emniyet birimleri dosyayı çok yönlü olarak incelemeye devam ediyor.
Olay sonrası ifadesi alınan Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter hakkında bir süre önce hem teknik hem fiziki takip kararı alındı. Emniyet kaynaklarına göre, Gülter’in:
Olağan dışı temas trafiği,
Kısa süreli ve yoğun hareketlilik gösterdiği adresler,
Zamanlaması şüpheli birtakım görüşmeler
soruşturmayı derinleştirmeye sevk etti.
Yapılan takipte, Gülter’in yakın arkadaşı olduğu belirtilen Sultan Nur Ulu ile koordineli hareket ettiği tespit edildi. Bunun üzerine Ulu da izlemeye alındı ve iki şüphelinin kısa süre içinde yurt dışına çıkış hazırlığı yaptığı değerlendirildi.
Emniyet birimleri, iki şüphelinin İstanbul’da olduğuna yönelik istihbarat aldıktan sonra operasyon için düğmeye bastı. Gülter ve Ulu, Büyükçekmece’de bir adreste tespit edildi.
Operasyon sırasında evde bulunan 17 yaşındaki bir genç kız da gözaltına alındı.
Yakalanan üç kişi, işlemleri tamamlandıktan sonra Yalova’ya götürüldü.
Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, daha sonra Yalova İl Emniyet Müdürlüğü’ne sevk edildi ve ifade işlemleri için adli sürece alındı.
Sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in avukatları daha önce yaptıkları yazılı açıklamada, soruşturma dosyasında ifade veren bazı kişilerin asılsız iddialarda bulunduğunu öne sürerek 9 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıklamıştı.
Suç duyurusunda isimleri geçen kişiler arasında:
B.D.
R.G.
Ç.K.
F.A.
Avukat G.M.
Avukat G.A.
Avukat Ö.Ö.
Gülter’in erkek arkadaşı K.E.
bulunuyor.
Söz konusu kişiler hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçlamasıyla başvuru yapılmıştı. Özellikle habersiz ses kaydı iddiası dikkat çekmişti.
Gerçek adı Gül Tut olan ve arabesk müzikte güçlü sesiyle geniş bir hayran kitlesine ulaşan Güllü, 26 Eylül saat 01.30 sıralarında Çınarcık’taki evinin 6. katından düşerek hayatını kaybetmişti.
Olayın ardından:
İntihar ihtimali,
Kaza ihtimali,
Başka birinin etkisi olup olmadığına dair olasılıklar
gündeme gelmiş ve Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı geniş çaplı soruşturma başlatmıştı.
Evin içindeki son anlara ilişkin iddialar, tarafların ifadeleri, sosyal medyada yayılan mesajlar ve televizyon programlarında tartışılan detaylar nedeniyle dosya bir süre kamuoyunun gündeminden düşmedi.
Tuğyan Ülkem Gülter, 6 Kasım’da ikinci kez ifade vermişti. Bu ifadede kamuoyuna yansıyan önemli başlıklar şöyleydi:
Annesiyle bir husumeti olmadığını söyledi.
Aralarındaki mesajların bazı medya organlarında çarpıtıldığını ifade etti.
Bu mesajların, annesiyle arasının nişanlısı nedeniyle bozuk olduğu dönemde, kızgınlıkla aile dostu B.D.’ye yazıldığını belirtti.
Annesi Güllü’nün “özellikle alkol aldığında sinirlenen bir yapıya sahip olduğunu” iddia etti.
Tartışmaların “her evde olabilecek anne-kız tartışmaları” düzeyinde olduğunu vurguladı.
Gülter, annesinin ölümünde bir dahli olduğu yönündeki iddiaları kesin bir dille reddetmişti.
Emniyet birimleri, olayın oluş şeklinin net olmaması, evde bulunan kişilerin beyanlarının çelişkili olması ve sonradan ortaya çıkan iddialar nedeniyle soruşturmayı çok yönlü yürütüyor.
Soruşturmanın genişletilme sebepleri arasında:
Olay gecesi eve girip çıkan kişilere dair çelişkili bilgiler,
Tanık ifadelerindeki tutarsızlıklar,
Telefon mesajları, medya iddiaları ve sosyal medya paylaşımları,
Olay öncesi aile içi gerilim iddiaları,
Bazı kişilerin “kasten yanlış bilgi verdiği” şüphesi
yer alıyor.
Bu nedenlerle savcılık hem adli tıp raporlarını hem iletişim kayıtlarını hem de tanık beyanlarını yeniden değerlendirmeye aldı.
Hukukçulara göre; gözaltı kararı, zanlıların suçlu olduğu anlamına gelmiyor.
Bu işlem, genellikle:
Soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi,
Şüphelilerin kaçma ihtimali,
Delil karartma riski
Elde edilen yeni teknik bulgular
gibi durumlarda uygulanıyor.
Özellikle “yurt dışına çıkış hazırlığı” şüphesi, gözaltının ana gerekçesi olarak değerlendiriliyor.
Yeni gözaltıların ardından süreç şöyle ilerleyecek:
Şüphelilerin emniyet ifadeleri alınacak.
Savcılık, delillerle birlikte ifadeleri değerlendirip gerekirse ek ifadeler isteyebilir.
Şüpheliler adliyeye sevk edilirse, adli kontrol, serbest bırakma veya tutuklama talebi seçenekleri gündeme gelebilir.
Olay yeri incelemeleri ve adli tıp raporlarının tamamı dosyaya eklenecek.
Savcılık tüm verileri birleştirerek olayın gerçek oluş şeklini ortaya koymaya çalışacak.
Sanatçı Güllü’nün hayatını kaybetmesiyle ilgili soruşturma, yeni gözaltılarla birlikte yeniden ülke gündemine taşındı.
Kızı Tuğyan Ülkem Gülter, arkadaşı Sultan Nur Ulu ve 17 yaşındaki genç kızın gözaltına alınması soruşturmayı bir kez daha kritik bir aşamaya getirdi.
Ancak şu aşamada:
Kesin bir suçlama yok,
Soruşturma gizlilik altında devam ediyor,
Emniyet ve savcılık eldeki tüm veri ve iddiaları titizlikle inceliyor.
Güllü’nün ölümüyle ilgili tüm soru işaretlerinin netleşmesi için soruşturmanın ilerleyen günlerinde yeni açıklamalar yapılması bekleniyor.