Yayınlanma: 11 Kasım 2024 15:19
Güncellenme: 14 Kasım 2024 16:14
Osmanlı İmparatorluğu'nun gerileme dönemini analiz eden İbrahim Müteferrika, 1731'de kaleme aldığı “Usûi al-Hikem fî Nîzam al Ümem” adlı eserinde imparatorluğun çöküşüne neden olan önemli faktörleri sıraladı. Müteferrika'nın tespitleri, sadece Osmanlı dönemi için değil, günümüz Türkiye'si açısından da dikkat çekici dersler barındırıyor. İşte İbrahim Müteferrika'nın tespitleri ve bu tespitlerin günümüzdeki olası yansımaları:
İbrahim Müteferrika, Osmanlı'da kanunların uygulanmamasının ve adaletsizliğin, imparatorluğun gerilemesindeki başlıca nedenlerden olduğunu ifade ediyor. Bu durum, toplumda güven kaybına yol açarak yönetim sisteminde zaafiyet yaratmıştı. Günümüzde de adalet sistemi ve yargı reformu konularında süregelen tartışmalar, adaletsizlikle ilgili haberlerin sıkça gündeme gelmesi bu eski sorunun günümüz için de geçerliliğini koruduğunu düşündürüyor.
Müteferrika, devlet işlerinin ehliyetsiz kişilere bırakılmasının, imparatorluğun yönetiminde ciddi zafiyet yarattığını savunmuştur. Ayrıca, bilim adamlarının fikirlerine tahammülsüzlük, ilerlemenin önünü tıkamıştı. Günümüzde de bazı kamu pozisyonlarına ve bakanlıklara getirilen kişilerin yeterliliği sıkça tartışılmakta ve uzmanlık gerektiren görevlere ilişkin eleştiriler yapılmakta.
1731'de İbrahim Müteferrika, Osmanlı'nın modern teknolojiye olan ilgisizliğini ve ordudaki disiplinsizliği eleştirmişti. Günümüzde de teknoloji yatırımları ve askeri disiplindeki süreklilik, devletin gücü ve güvenliği açısından büyük önem taşıyor. Türkiye'nin savunma sanayii ve teknoloji alanında yaptığı yatırımlar bu noktada yine yetersiz kalıyor, dışa bağımllık ve üretlen teknolojik ürünlerin de zamanının gerisinde olması bize o dönemi hatırlatıyor.
İmparatorluğun dış dünyadan kopuk olması, yeni gelişmeleri takip edememesi, Osmanlı'nın ilerlemesini zorlaştıran başlıca nedenlerden biriydi. İletişim ve bilgi çağında ülkelerin dış ilişkiler ve küresel bağlanırlığa verdiği önem giderek artıyor. Bugün Türkiye'nin dış politikalarındaki önemli başlıklar da bu durumu yansıtıyor