Yayınlanma: 30 Mart 2020 18:48
Güncellenme: 19 Kasım 2024 08:24
İstanbul Tabip Odası (İTO) olarak meslektaşlarımızdan topladığımız bilgilerle tabloyu görmeye çalışıyoruz. Bu açıklamamızda bu bilgiler doğrultusunda İstanbul’daki kamu hastaneleri (kamu üniversiteleri tıp fakülteleri ve Sağlık Bakanlığı hastaneleri) ele alınmış olup İstanbul’daki özel hastaneler ve birinci basamak sağlık kurumlarına dair edindiğimiz bilgilere takip eden açıklamalarımızda yer verilecektir. Bu çerçevede İstanbul’daki kamu hastaneleriyle ilgili son iki haftalık süreçte derlediğimiz bilgiler ve gözlemlerimize dair öne çıkan tespitler: 1- 30 Mart 2020 günü itibarı ile İstanbul’daki kamu hastanelerinde kesin ya da şüpheli/olası Covid-19 tanısıyla yatırılarak izlenen/tedavi edilen hasta sayısı 2 binin üzerindedir. 2- 30 Mart 2020 günü itibarı ile İstanbul’daki kamu hastanelerinde kesin ya da şüpheli/olası Covid-19 tanısıyla yoğun bakım ünitelerine yatırılan vaka sayısı 2 yüzün üzerindedir. 3- Pandemi bu hızla devam ederse önümüzdeki günlerde/haftalarda İstanbul’daki kamu hastanelerinde ciddi yatak sıkıntısı yaşanabileceği görülmektedir. 4- Covid-19 hastalığının ilk ortaya çıkışından hastaların görülmeye başlamasına kadar geçen iki buçuk aylık süreçte İstanbul’daki kamu hastanelerinde ciddi bir hazırlık çalışması yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle hastaneler Covid-19 pandemisi sürecine büyük ölçüde hazırlıksız yakalanmıştır. 5- Hastanelerde görülen ve halen devam etmekte olan maske, önlük, eldiven, gözlük, vb kişisel koruyucu malzeme eksikliği bu hazırlıksızlık durumunu açık olarak göstermektedir. 6- Ancak "malzeme eksikliği" durumu tablonun sadece görünen yüzüdür; asıl problem organizasyon eksikliğidir. 7- Bu hazırlıksızlık ve Türkiye’de Covid-19 vakalarının tespitindeki gecikme, bu salgında en öncelikli risk grubunda yer alan hekimler, sağlık çalışanlarının enfekte olmasına yol açmış, bazı hastanelerde Covid-19’lu hastalarla temaslı hekimlerin bu süreçte de 24 saatlik nöbetler şeklinde çalıştırılması karşılaştıkları virüs yükünün artmasına yol açmış, neticede İstanbul’daki kamu hastanelerinde bugüne kadar enfekte olan hekim, sağlık çalışanı sayısı yüzü geçmiştir.