
Yayınlanma: 27 Eylül 2025 20:43
Güncellenme: 4 Aralık 2025 19:48
24–26 Eylül 2025’te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Kıbrıs meselesi ile dünya gündeminin merkezine oturdu. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Başkanı Nikos Hristodulidis “Ben tamamen hazırım. Bu sorumluluğu üstlenmeye, tarihin çağrısına yanıt vermeye, vatanımı yeniden birleştirmeye, halkımı yeniden bir araya getirmeye hazırım” sözleriyle dünyaya umut mesajı verdi.
İki gün sonra ise Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’de yaptığı açıklamada “Kıbrıs konusunda zihnimiz de politikamız da net. Federasyon defteri bizim için artık kapanmıştır” diyerek Ankara’nın kararlı tutumunu bir kez daha vurguladı.
The Guardian: “BM’de Kıbrıs üzerine verilen mesajlar adanın geleceğini yeniden şekillendirebilir. Nikos’un birleşme çağrısı umut doğururken, Erdoğan’ın net resti, çözüm yollarını daraltıyor.”
Le Monde: “Paris’te Kıbrıs gündemi: Fransa diplomasisi, Rum liderin birleşme çağrısını destekliyor fakat Ankara’nın pozisyonunun sertleşmesi dikkat çekiyor.”
Hürriyet: “Erdoğan’dan Kıbrıs’ta tarihi mesaj: Federasyon defteri kapanmıştır. Artık iki devletli çözüm tek yol olarak öne çıkıyor.”
Kathimerini (Yunanistan): “Nikos BM’de güçlü konuştu, Erdoğan ise çizgiyi sertleştirdi. Ada yeniden diplomasi satrancının merkezinde.”
Eski BM Genel Sekreter Yardımcısı Alvaro de Soto: “Bu tür karşıt mesajlar, çözüm sürecini zorlaştırsa da aynı zamanda yeni müzakere kapıları açabilir.”
Türk gazeteci Fatih Altaylı: “Erdoğan’ın açıklamaları aslında bir sürpriz değil, uzun süredir aynı çizgideydi. Ancak Nikos’un sözleri Rum kamuoyuna cesur bir umut aşıladı.”
Rum politikacı Averof Neofytou: “Başkanımızın cesur çıkışı tarihe not düşüldü. Ancak gerçekçilikten uzaklaşmadan ilerlemek gerekiyor.”
Kıbrıs halkı yıllardır bölünmüşlükle yaşıyor. Bir yanda Lefkoşa’nın ikiye bölünmüş sokakları, bir yanda BM Barış Gücü askerlerinin nöbet tuttuğu Yeşil Hat… İnsanlar, 50 yıldır “yeniden birleşme” kelimesinin bir gün hayata geçip geçmeyeceğini soruyor. Nikos’un sözleri birçoğuna umut verirken, Erdoğan’ın net çıkışı Türk tarafında güçlü bir güven duygusu uyandırdı.
Kıbrıs’ta, barış süreci yeniden gündemde ama tarafların mesajları birbirine zıt. BM Genel Kurulu’ndaki bu karşıt açıklamalar, adadaki çözüm ihtimalini hem güçlendirdi hem de daha çetrefilli hale getirdi.
Sizce Kıbrıs’ta; gerçekçi çözüm, federasyon mu, yoksa iki devletli model mi?
Yorumlarınızı paylaşın, tartışmaya katılın!