
Yayınlanma: 1 Temmuz 2025 13:51
Güncellenme: 5 Aralık 2025 03:03
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, LeMan dergisinde yayımlanan ve Hz. Muhammed ile Hz. Musa’yı tasvir eden karikatür nedeniyle "dini değerleri alenen aşağılama" suçlamasıyla soruşturma başlattı. TCK 216/3 kapsamında açılan soruşturmanın ardından, karikatürün çizeri ve dört dergi çalışanı ters kelepçeyle, gece ev baskınlarıyla gözaltına alındı.
Polisin orantısız gücü, hiçbir direnç göstermeyen kişilere uygulanan kötü muameleyle tekrar gündeme geldi. LeMan dergisi çalışanlarının sürüklenerek gözaltına alınması, hukukçular ve insan hakları örgütlerince "işkence suçu" olarak nitelendirildi.
İnsan Hakları Derneği, İçişleri Bakanı’nın gözaltı görüntülerini yaygınlaştırmasını ve bu muameleyi meşrulaştırmasını kınadı. Çağdaş Hukukçular Derneği, yaşananların yalnızca bir gözaltı değil, sistematik bir sindirme girişimi olduğunu belirtti. Gözaltı sırasında ters kelepçe, sürükleme ve çıplak ayakla yürütme gibi uygulamalar, uluslararası hukuka açıkça aykırı olarak değerlendirildi.
Peygamber Efendimizin (S.A.V) karikatürünü yaparak nifak tohumları ekmeye çalışanları bir kez daha lanetliyorum.
— Ali Yerlikaya (@AliYerlikaya) June 30, 2025
Bu alçak çizimi yapan D.P. adlı şahıs yakalanarak gözaltına alınmıştır.
Bir kez daha yineliyorum:
Bu hayasızlar hukuk önünde hesap verecektir. pic.twitter.com/7xYe94B65d
Soruşturmanın duyurulmasının ardından sosyal medyada yayılan hedef göstermeler, bu kez fiziksel saldırıya dönüştü. İstanbul Beyoğlu’ndaki LeMan binası, ellerinde taş ve sopalarla gelen gruplar tarafından tekbirlerle taşlandı. Camlar kırıldı, kapı zorlandı, çevredeki işletmelere de saldırılar gerçekleşti.
LeMan’ın 26 Haziran tarihli sayısında yer alan karikatürde Hz. Muhammed ve Hz. Musa figürleri, savaşın yıktığı Ortadoğu kentleri üzerinde karşılaşan iki yaşlı adam olarak betimlenmişti. Figürler arasında “Selamün Aleyküm” – “Aleyhem Şalom” şeklinde bir selamlaşma yer alıyordu. Karikatür, siyasi ve savaş karşıtı bir mizah olarak okunmasına rağmen, başta Anadolu Ajansı ve Adalet Bakanı olmak üzere birçok resmi kaynak tarafından “Müslüman karşıtı karikatür” şeklinde hedef gösterildi.
LeMan binasına yapılan saldırı sosyal medyada anbean yayıldı, bina önünde grupların toplandığı saatlerde hiçbir kolluk kuvveti müdahale etmedi. Aynı polis, geçtiğimiz haftalarda Saraçhane’de hükümeti eleştiren barışçıl eylemlere amansız bir şiddetle müdahale ederken, bu kez nerede olduğunu sorgulamak gerekiyor. Barışçıl eylemlerde cop ve gazla öne çıkan polis, Taksim’deki linç girişimine neden seyirci kaldı?
Bu tablo, yalnızca bir mizah dergisinin değil, ifade özgürlüğünün ve hukukun da açık bir biçimde hedef alındığını gösteriyor.