Maske ve Eldiven Kirliliği Gittikçe Artıyor
Yeni tip
corona virüsten (Covid-19) korunmak için maske ve eldiven kullanımı artık hayatımızın bir parçası. Maskeler yayılımı önlemek için Türkiye de dahil birçok ülkede kullanımı zorunlu tutuluyor. Aşı ya da etkili bir tedavi bulunmadan eski hayatımıza dönmemiz mümkün değilken maske, eldiven ve diğer koruyucu ekipmanların yarattığı kirliliğin katlanarak büyümesi kaçınılmaz. Maske ve eldiven kirliliği gittikçe artıyor ve gelecekte yaratabileceği plastik kirliliği endişeye neden oluyor. Düzgün bir şekilde atılmayan maske ve eldiven atıkları rüzgar ve yağmurlarla kanalizasyona girip, okyanuslara ve sulara karışıyor. Bu koruyucu malzemelerin neredeyse hepsi geri dönüştürülemeyen malzemeden yapılıyor. Ameliyat maskelerinde polipropilen gibi kolay çözülmeyen, plastik malzemeler kullanılıyor. Denizlere karışan atıklar su altındaki yaşamı tehdit ediyor. Plastik eldivenlerin parlak renkleri nedeniyle, deniz kuşları, kaplumbağalar ve diğer deniz memelileri bunları yiyecekle karıştırabiliyor ve bu da ciddi yaralanmalara ve ölümlere yol açabiliyor.
Antalya'da dalış yapan dalgıçlar su altında korkunç manzarayla karşılaştılar. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu İl Temsilcisi İsa Alamder şöyle konuştu:
“Biz sık sık sualtında temizlik çalışması yapıyoruz. Fakat birkaç gündür maske ve eldivenleri çok fazla görür olduk. Bunlar denize, dereler, nehirler ve su kanalları aracılığıyla ulaşıyor. Sahil kenarında denize giren vatandaşlar çöp kutusuna atmak yerine ya elinden düşürüyor ya da farkında olmadan maske denize uçuyor. Sebebi ne olursa olsun maske ve eldivenler bir şekilde denizle buluşuyor. Doğada hızlı kaybolan ürünler değiller. Özellikle plastik eldiven doğada binlerce yıl kalabilir. Pandemi süreci başladığından bu yana tüm dünyanın sorunu olan bu problemi, biz de Antalya’da görmeye başladık.”
Su altındaki kirlenmeyi görüntüleyen su altı film yapımcısı
Alican Abacı ise,
“İnsanlar bunları bir şekilde elinden hızlıca çıkarmak istiyor, bu da doğayı kirletiyor. Bu karşılaştığımız şeyler hafife alınacak kirlenmeler değil. Gelecekte yeni çevre problemleriyle karşılaşacağız” diye konuştu.