Yayınlanma: 27 Mayıs 2023 17:19
Güncellenme: 22 Kasım 2024 14:28
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, NTV’de 14 Mayıs’ta seçimlere katılım oranının yüzde 87’nin üzerinde olduğunu, yarın gerçekleştirilecek seçimlerde ise daha yüksek bir katılım tahmin ettiğini ifade etti.
Yüzde 50 artı 1’in dönem dönem tartışıldığı dile getirilerek, yeni dönemde bununla ilgili bir revizyona gidilip gidilmeyeceği sorulan Kurtulmuş, şu ifadelerle konuştu:
“Bu Anayasa değişikliği gerektiren bir husus. Nihayetinde Anayasa değişikliği parlamentonun içerisinde olacak. Yani millet iradesiyle olacak. Ama 5 yıllık tecrübe sırasında şu da görüldü, benim de şahsi kanaatim odur. 50 artı 1, bir şekilde sistemi zorlayan, sistemin bir yerde de kutuplaşmasını temin eden bir faktör olarak ortaya çıktı.
Halbuki 50 artı 1 konulurken, bu düşünülürken daha çok siyasi istikrar ortaya çıksın diye düşünülmüştü. Bunlar tekrar gözden geçirilebilir.
Zaten bizim seçim beyannamemizin son bölümünde ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin gözden geçirilmesi’ diye bir başlığımız var. Orada bu 50 artı 1 ile ilgili bir şey söylemiyoruz. Ama bu dahil olmak üzere birçok konu gözden geçirilebilir. Mühim olan etkin, istikrarlı ve gerçekten güçlü bir yönetim anlayışının ortaya konulmasıdır ve siyasette istikrarı sağlarken de kutuplaşmanın önüne geçecek mekanizmaların oluşturulabilmesidir.”
Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı olarak seçilmesi durumunda ekonomi politikalarında bir değişiklik olup olmayacağı hakkında bir soru üzerine şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye, pandemi süreciyle birlikte özellikle karşı karşıya kaldığınız riskleri aşabilmek, ekonomik sorunların üstesinden gelebilmek için gaza basmayı yani daha fazla büyümeyi, daha fazla güçlenmeyi, daha yüksek üretim yapabilmeyi, dünya piyasalarıyla rekabet edebilmek ve ihracatı esas alan, istihdamı esas alan bir politika izliyor. Bu politikadan tabii ki geri dönüşü olmayacaktır. Yani ‘Artık üretmeyelim. Yurt dışında ne satılıyorsa onu alalım. Öyle gidelim.’ O, hayır olmayacak. Türkiye daha çok üretecek, daha çok istihdam yapacak, daha çok ihracat yapacak ve her sektörde küresel olarak rekabetçi bir seviyeye ulaşacak. Tabii ki bunu yaparken de günün şartları gereği ne gerekiyorsa bu söylediğimiz istikamette yürümek için hangi revizyonların yapılması gerekiyorsa bunları da kuşkusuz yapacak, adım atacak.”