
Yayınlanma: 25 Kasım 2025 11:28
Güncellenme: 5 Aralık 2025 05:27
Paybull, Türkiye’de elektronik para ve mobil ödeme hizmetleri sunan bir şirket. Ancak 25 Kasım 2025 tarihinde, ciddi bir soruşturmanın merkezi haline geldi. İddiaların ana ekseni, Paybull’un “yasa dışı bahis gelirlerini akladığı” yönünde.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi ve Aklama Suçu Soruşturma Bürosu aracılığıyla Paybull’a soruşturma açtı.
Operasyon, 9 ilde eş zamanlı düzenlendi: İstanbul, Tekirdağ, Zonguldak, Ankara, İzmir, Balıkesir, Bitlis, Sinop ve Mersin.
Toplam 25 şüpheli gözaltına alındı.
Şirketin mal varlıklarına el konuldu. İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla Paybull A.Ş. ve Lezzona Gıda A.Ş.'nin varlıkları tedbir amaçlı donduruldu.
Soruşturmanın dayandığı temel iddia şu:
MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) ile Merkez Bankası (TCMB) denetimleri sonucunda Paybull’un bazı işlem trafiğinde şüpheli para hareketleri tespit edildi.
Bu hareketlerin, yasa dışı bahis gelirlerinden kaynaklandığı ve bu gelirlerin Paybull üzerinden aklandığına yönelik operasyon başlatıldı.
İddia edilen “suç geliri” Paybull AŞ’ye ve şirket yetkililerine ait mal varlıklarında ciddi şekilde artış göstermiş.
Paybull’un faaliyet izni, TCMB tarafından daha önce tartışmaya açılmıştı.
3 Temmuz 2025 tarihinde Paybull’un ödeme / elektronik para kurumu olarak faaliyet izni iptal edilmişti.
Bu iptal, şirketin yasal ödeme hizmetleri sunma kapasitesini büyük oranda sınırlandırıyor ve soruşturmanın ciddiyetine işaret ediyor.
Mali ve Hukuki Baskı: Mal varlığına el konulması, Paybull’un operasyonel gücünü ciddi şekilde azaltabilir.
Kredi Güveni: Bu tür bir soruşturma, Paybull’un iş ortakları ve müşterileri nezdinde itibarını zedeleyebilir.
Regülasyon Alarmı: Elektronik para kuruluşları üzerinde regülasyon baskısı artabilir; benzer şirketler için “kara para aklama” riskine karşı denetimler sıklaşabilir.
Yatırımcı Güveni: Yatırımcılar için büyük risk; Paybull’a para yatıran şirketler veya bireyler, bu durumdan olumsuz etkilenebilir.
Paybull yetkilileri, işlemlerin normal ödeme hizmeti çerçevesinde olduğunu ve “suç gelirlerini aklama” iddialarının haksız olduğunu savunabilir.
Şirket, el konulan mal varlıklarının “suçtan elde edilen gelir” değil, hukuka uygun şekilde edinilmiş varlıklar olduğunu iddia edebilir.
Hukuki süreç boyunca savunma stratejisi, hem delillerin çürütülmesi hem de ödeme lisansı iptaline itiraz yönünde şekillendirilebilir.
Elektronik para ve ödeme sistemleri, dijital ekonominin kritik yapı taşlarından. Böyle bir soruşturma, sektördeki regülasyon gereksinimlerini yeniden gündeme getiriyor.
Bu operasyon, kara para aklama riskinin finansal teknoloji (fintech) şirketlerinde ne kadar hayati olduğunu gösteriyor.
Ayrıca, “yasa dışı bahis + fintech + elektronik para” kesişimi, kamuoyunun ve düzenleyicilerin ilgisini çeken bir nokta haline geldi.
S: Paybull ne iş yapıyordu?
C: Paybull, elektronik para ve ödeme hizmetleri sunan bir şirkettir. POS, sanal POS, mobil ödeme gibi çözümler sağlar.
S: Suçlamalar tam olarak ne?
C: İddia edilen suç, “yasa dışı bahis gelirlerini aklama”. MASAK ve TCMB raporlarında bu gelirlerin Paybull üzerinden geçirilmiş olabileceği tespit edilmiş.
S: El konulan varlıklar kalıcı mı?
C: Şu an için “tedbir amaçlı el koyma” uygulanmış; mahkemenin nihai kararı veya dava süreci belirleyici olacak.
S: Paybull’un lisansı iptal mi edildi?
C: Evet, TCMB tarafından Paybull’un elektronik para faaliyet izni iptal edilmiş.
S: Bu operasyon diğer fintech şirketlerini de etkiler mi?
C: Muhtemelen evet. Bu tip büyük soruşturmalar, regülasyon ve denetim mekanizmalarını sıkılaştırma potansiyeli taşıyor.
Evet, Paybull davası çok güncel ve ciddi bir gelişme. Sadece “şirket içi mali usulsüzlük”ten ibaret değil; büyük operasyon, kara para aklama iddiası ve varlık el koyma gibi ciddi yaptırımlar söz konusu.
Bu durum, fintech ekosistemi için büyük bir uyarı niteliği taşıyor. Hem Paybull’un durumu hem de benzeri elektronik para hizmeti veren şirketlerin geleceği açısından yakından izlenmesi gereken bir vaka.