Yayınlanma: 24 Haziran 2023 16:16
Güncellenme: 22 Kasım 2024 12:34
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM'de haftalık basın toplantısı düzenledi. Baş, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu açıklamalar yaptı.
Hatay'dan Milletvekili seçilmesine rağmen hala serbest bırakılmayan Can Atalay'ı gündeme getirerek sözlerine başlayan TİP Genel Başkanı, “Can Atalay'ın Milletvekili seçilmesinin üzerinden 5 hafta geçti ancak Saray'dan talimat almadan nefes bile alamayanlar, Can Atalay'ı esir tutmaya devam ediyorlar” ifadelerine yer verdi.
AKP iktidarının yargı eliyle yurttaşların iradesini gasp ettiğini sözlerine ekleyen Baş, “Hatay halkının siyasi iradesine sahip çıkmak ve Milletvekilimiz Can'ı hukuksuzca tutulduğu zindandan çıkarmak için mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
Yeni asgari ücretin 11 bin 402 TL olmasına tepki gösteren Baş, “Öncelikle şu ara zammın bir lütuf gibi sunulmasına ilişkin bir çift söz söylemek istiyorum. Bu sanki böyle iktidarın halka, emekçilere bahşettiği bir şey gibi gözüküyor. Oysa hatırlanacaktır AKP'den önce asgari ücret yılda 2 kez açıklanırdı zaten. Dolayısıyla ortada böyle iktidarın bahşettiği ara zam yok. Tam tersine makyajlı enflasyon rakamları bile düşünüldüğünde yılda 2 kere zam yapılması gayet normal” diye konuştu.
Türk-İş'in Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndaki tutumu eleştirerek sürdüren Baş, “Rakamın kendisine gelince malumunuz bu rakam Asgari Ücret Tespit Komisyonu adı verilen bir komisyonda belirleniyor. Sözde işçileri temsilen de o masaya en çok üyesi olan konfederasyon olarak Türk-İş oturuyor. Bakın değerli yurttaşlar o masada işçileri temsil etme iddiasıyla oturan Türk-İş, geçtiğimiz ay ‘Bekar bir çalışanın aylık yaşam maaliyeti 13 bin 440 lira' diye bir açıklama yaptı. Açlık sınırını ise 10 bin 360 lira olarak açıklayan yine bu Türk-İş” diye açıkladı. Erkan Baş konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Dolayısıyla, zammın oranını, alım gücüne etkisini bir kenara koyarak baksak bile daha birkaç hafta önce 13 bin 440 lira bekar bir işçi için üstelik ancak yaşanabilecek rakam diye açıklanırken sonra da gidip bu ülkede neredeyse çalışanların yüzde 60'ının aldığı ücret haline gelen asgari ücreti 11 bin 402 lira gibi bir rakamla belirlemeyi kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
Bizim değerlendirmemiz bu ülkede emeğiyle, alın teriyle yaşayan yurttaşın aklıyla dalga geçen bir kepazelik. Bu zammı belirleyenler İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Antalya'da, ortalama nüfuslu kentimizde bile gidip yaşayabilecek bir kiralık ev bulsunlar bütün sözlerimizi geri almaya hazırız.
Onların asgari ücret diye verdikleri bu rakamla insanlar kiralık ev bulamıyorlar. Bakın, ev sahibi olmayı geçtim, insanlar bu paraya büyükşehirlerde oturabilecekleri kiralık ev bile bulamıyorlar.
Biz, asgari ücretle ilgili asgari ücretin miktarından daha çok Türkiye'de asgari ücretli nüfusunun artışına dikkat çekiyoruz. Yani normalde asgari ücretle yaşayan insanların sayısının asgari düzeyde olması beklenir. Mesela, Avrupa ülkelerine baktığımızda bu oranın yüzde 6 civarında, yani yüz çalışanın 6 tanesinin ortalama olarak asgari ücret aldığını görüyoruz.
Bizde ise bir önceki bakanın verdiği rakamlara inansak bile çalışanların yüzde 46'sı asgari ücretli hale gelmiş durumda.”