2049
0

Hastalığı Yenen İnsanların Gözünden: Covid-19

Hastalığı Yenen İnsanların Gözünden: Covid-19 nedir? 3 farklı ülkeden, 3 farklı yaş grubunda insan; virüse yakalandığında neler yaşadığını anlattı.

Hastalığı Yenen İnsanların Gözünden: Covid-19
Yazar: Derin Demirel

Yayınlanma: 26 Mart 2020 00:10

Güncellenme: 27 Mart 2024 08:34

Hastalığı yenen insanların gözünden Covid-19 nedir? 3 farklı ülkeden, 3 farklı yaş grubunda insan; virüse yakalandığında neler yaşadığını anlattı. Koronavirüs birçoğumuz için yalnızca rakamlardan oluşmaya başladı. Her gün dünyanın farklı noktasından yetkili kişiler çıkarak günlük kayıp, vaka ve iyileşme sayılarını veriyor. İçlerinden çok azı toplumda paniğe yol açmamak adına zorluklardan bahsediyor. Her gün verilen bu sayıların ise gerçek hayatta bir karşılığı var: baş ağrısı, öksürük, yüksek ateş ve nefes darlığı. 113 bin 691 kişi koronavirüsün neden olduğu Covid-19 hastalığını yenmeyi başardı. Peki bu insanlar, bu zorlu süreçte neler yaşadı? 22 yaşındaki Amerikalı genç kadın günden güne neler yaşadığını twitter hesabından paylaştı.

Koronavirüs testi pozitif çıkan Bjonda Haliti’nin gözünden koronavirüs:

Bjonda Haliti
“Bunu paylaşmak konusunda kararsızdım, fakat özellikle benim yaşımdakileri bilinçlendirmek ve salgın nedeniyle oluşabilecek stresi/anksiyeteyi rahatlatmak için deneyimlerimi paylaşmak istedim.”

1.Gün:

Hafif kuru bir öksürük ve hafif bir boğaz ağrısı ile başladı. O gece çok yorgundum.

2.Gün:

Başımda çok fazla baskı hissettim. Rahatsızlıktan kaçınmak için hafifçe öksürmek zorundaydım. O gece üşümeye başladım ve ateşim vardı. Dikkatimi çeken esas belirti ise gözlerimin fiziksel olarak acıması oldu. Gözlerim hassas ve ağrılıydı. Gözlerimi hareket ettirmek çok rahatsız ediciydi. Biraz araştırma yapınca bunun yalnızca migren olduğunu keşfettim ama hiç azalmadı. Bütün gün uyudum.

3.Gün:

Enerji seviyesi çok düşüktü. Yalnızca uyudum ve hala ateşim vardı. O noktada kuru öksürüğüm, migrenim, üşümem ve biraz bulantım vardı. Doktora gittim ve boğaz ağrısı, grip testlerim negatif çıktı. Doktor büyük olasılıkla enfeksiyon kaptığımı söyledi ve bana antibiyotik ile 800 mg ibuprofen verdi. Sürekli su içtim. Vitamin ve probiyotik aldım. O gece hala ateşim vardı.

4.Gün:

Artık ateşim yoktu ama yeni bir semptom ortaya çıktı: nefes darlığı. Rahatsız ediciydi, sanki göğsümde tuğlalar vardı. İnternette okuduğum bir testi (nefesimi tutup 10'a kadar saydım) yaptım ve herhangi bir şikâyetim yoktu. Bu noktada ilk başta yapmam gerektiği gibi Koronavirüs testi yaptırmak istedim. Fakat bunun testini yaptırmak oldukça zordu! Karantinada olmaya ve sürekli su içmeye devam ettim!

5.Gün:

Semptomlar: boğaz ağrısı, öksürük, nefes darlığı. Aynı doktora yeniden gittim ve test konusunda çok kararlıydım. Doktor bulguların önemsiz olduğunu söyledi ama cevabı hayır değildi! Göğüs röntgeni istediler ve her şey normaldi. Karantinaya devam etmem tavsiye edildi ve sonuçlarımı 5-6 gün içinde alacaktım.

6.Gün:

Antibiyotik ve ibuprofen kullanmaya devam ettim. Semptomlarım: boğaz ağrısı, öksürük, nefes darlığı. Enerjim artmaya başlamıştı.

7.Gün:

Belirtiler: Hafif boğaz ağrısı, hafif öksürük, nefes darlığı. Enerji seviyesi yükseliyor.

8.Gün:

Belirtiler: Hafif öksürük, yeniden kendim gibi hissetmeye başlıyorum. Enerji!

9.Gün:

Belirtiler: Öksürük biraz daha hafifti, enerjim normal seviyedeydi.

10.Gün:

Belirtiler: Hafif öksürük, mukus, normal enerji. Sonuçlarım: POZİTİF. Sosyal izolasyona ve kendime bakmaya devam ediyorum. Bugün kendimi harika ve sağlıklı hissediyorum. Emin olmak için yeniden teste alınacağım. Tabii beni test edecek bir doktor bulabilirsem. Şu ana kadar şansım yaver gitmedi. Doktorumun bana önerdiği gibi kendimi eve kapatarak izole ediyorum. Vücudumun susuz kalmaması için almam gereken sıvılar bunlar. Vücudun susuz kalmamasının ne kadar önemli olduğunu anlatamam. Su en önemlisi. Herkes bu virüsü nasıl kaptığımı soruyor. Bilmiyorum. Ama Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi günleri dışarı çıktım ve Pazar günü öksürmeye başladım. O günlerden birinde barda bu virüse maruz kaldığımı düşünüyorum. Öyle tahmin ediyorum. İşte sosyal mesafenin önemi! Bunlar, bu ayın başında oldu.

Londra’da yaşayan Türk vatandaşı Rüçhan Selim ise NTV yayınında neler yaşadığını anlattı:

Rüçhan Selim

“İlk olarak yüksek ateşle başladı, 4 gün sürdü”

12 gün önce bir akşam vakti titremeyle gelen yüksek ateş günlerce sürdü. Yaklaşık 4 gün boyunca halsizlik ve büyük bir iştahsızlık. Ateşi, parasetamol ve türevi ilaçlarla kontrol altında tutmaya çalıştım. Bu süreçte tabii ki evdeydim, evden çıkmadım ve hâlâ çıkmıyorum. Benim örneğimde sıra dışı olan şey ise, kilo kaybetmekti. Bir hafta içerisinde 6 kilo kaybettim. Hastalığımın sekizinci gününde İngiltere'nin Ulusal Sağlık Sistemi hattını arayıp durumumu bildirdim. Doktorlarla yaptığım görüşmede, bu kilo kaybının yarattığı risk nedeni ile bazı antibiyotikler almak zorunda kaldım. Tam da doktorların söylediği gibi, 24 saatlik kritik eşikte olduğum söylenmişti sekizinci günde. 24 saat sonra bir kırılma oldu iyiye dönük. Giderek ama çok yavaş iyi hissediyorum kendimi. Kilo kaybım durdu. Virüs kapınca şaşırmadım çünkü, virüsün kontrollü bir şekilde yayılması stratejisi izleniyordu. Bir şekilde herkesin kapması muhtemeldi biraz daha erken kapmış oldum.
 

Virüsten en çok etkilenen ülke İtalya’da taburcu olan 1 numaralı vaka 38 yaşındaki 'Mattia' neler yaşadığını anlattı:

İtaly_coronavirus Mattia bir ses kaydı yayınlayarak tüm dünyaya çağrıda bulundu.
"Bana 18 gün yoğun bakımda kaldığımı söylediler. Sonra ise bulaşıcı hastalıklar bölümünde tedavi edildim ve burada gerçek dünyayla ilk teması kurmaya başladım. Dünyanın en basit ama en güzel şeyini yapabilmeye, nefes alabilmeye başladım. İnsanlar benim yaşadıklarımdan, evde kalmanın temel önemde olduğunu öğrenmeli. Ben çok şanslıydım çünkü tedavi görebildim. Ama şimdi hastalanırsanız sizi tedavi edecek doktor, personel ya da teçhizat bulamayabilirsiniz.
  Tüm bunlardan özetle Covid-19 hastalığı yalnızca yaşlılar için değil her yaş grubundan insan için tehlike oluşturuyor. Tedbir ve mücadele ise hayatta kalma şansımızı arttırıyor. Hastalığın ölüm oranı 3,4 dünyanın karşılaştığı pek çok salgın hastalığın oranından az ancak bulaşma oranı aynı şekilde değil. Aniden artan vaka sayıları ülkelerin sağlık sistemlerini ciddi şekilde tehdit ediyor. Mattia’nın da dediği gibi çöken sağlık sistemlerinde tedavi şansı bulmak bile imkansız. Tam olarak bu nedenle bizler de mecbur kalmadıkça evlerimizden ayrılmamalı, önerilen hijyen kurallarına harfiyen uymalıyız. Kendimiz ve sevdiklerimiz için.
Döviz Çevirici

Popüler Aramalar
    En Popüler Haberler

    Yorum Yap

    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde TRSondakika - Dünyadan Son Dakika Haberler, Spor, Dünya, Politika, Sağlık, Forex, Kripto, Ekonomi, Emlak görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.

    Yorumlar

    Henüz yorum yapan yok! İlk yorumu siz yapın...
    Dünyadan Son Dakika Haberler, Spor, Dünya, Politika, Sağlık, Forex, Kripto, Ekonomi, Emlak.

    trsondakika: Türkiye'nin en kapsamlı haber sitesi. Son dakika haberleri ve en güncel haberler trsondakika'da.