Hülya Avşar Kayıp Kızını Arıyor İlanı Herkesi Şaşırttı

İsim benzerliği Müge Anlı izleyenleri ekran başına kilitledi.

Müge Anlı izlemek için ATV’yi açanlar “Hülya Avşar kayıp kızını arıyor” yazısı ile karşılaştı. Yıllardır süregelen dedikodu, isim benzerliği ile yeniden gündeme geldi. Müge Anlı ile Tatlı Sert programına konuk olan Hülya Avşar isimli kadın, 15 yaşındaki kızı Helin Avşar’ın kayıp olduğunu söyledi ve Müge Anlı’dan yardım istedi. Anne Hülya Avşar kızı Helin’in 17 yaşındaki nişanlısı tarafından alıkonduğunu iddia etti. Helin Avşar’ı arama çalışmaları devam ederken, izleyicilerin asıl dikkatini çeken konu isim benzerliği oldu. Magazin camiasında yıllardır, Helin Avşar’ın aslında Hülya Avşar’ın kardeşi değil, kızı olduğu iddia edilmişti. Günaydın köşe yazarı Yüksel Aytuğ bugünkü içeriğinde bu benzerliği ele aldı. Altuğ “Hülya Avşar'ın kızı kaçırıldı: Tesadüfün böylesi!" başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi: “Başlık şaşırtıcı değil mi? Yıllardır Helin Avşar'ın, ünlü yıldız Hülya Avşar'ın kardeşi değil, kızı olduğu dedikoduları yapılıp durur. Başlık bu yüzden size de 'gıdıklayıcı' gelmiş olabilir. Ama olan biten sadece bir isim benzerliğinden ibaret. Dün Hülya Avşar adlı kadın, evden kaçan 15 yaşındaki kızı Helen Avşar'ı bulmak için Müge Anlı'nın stüdyosundaydı. Meğer kızı ile 16 yaşındaki amca oğlu Mertcan nişanlanmış. Mertcan da "Bizde adettir, nişan olunca kız erkeğin evinde kalır" diye tutturmuş. Kız daha önce de birkaç kez evden kaçmış.” Yüksel Altuğ tesadüfler silsilesine, sanatçı Hülya Avşar’ın da 16 yaşındayken 19 yaşındaki mühendislik öğrencisi Mehmet Tecirli ile evlenmesini de ekledi. Aytuğ, bununla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

“İşin dramatik tarafı ise anne Hülya Avşar'ın da henüz 15 yaşındayken 19 yaşındaki eşine kaçıp, evlenmesi. Daha sonrası malum: Şiddet, eziyet, ilgisiz bir baba ve madde kullanımının mahvettiği bir evlilik sonunda başı boş kalan bir kız evlat... Dünkü program başlamadan önce Atv'nin Kahvaltı Haberleri'nde yayınlanan haberi de hatırlatayım: Dünyada her 7 dakikada bir kız, 'çocuk gelin' oluyormuş...”