2261
0

İkinci Dalga Mı Geliyor?

Koronairüsle mücadelede alınan tedbirlerin kaldırılmasının ardından Türkiye’de vaka sayıları yeniden artti. Peki bu verilere göre ikinci dalga mı geliyor?

İkinci Dalga Mı Geliyor?
Yazar: Nisan Yılmaz

Yayınlanma: 15 Haziran 2020 18:18

Güncellenme: 23 Nisan 2024 06:56

Koronavirüsle mücadele kapsamında alınan tedbirlerin kaldırılmasının ardından Türkiye’de vaka sayıları yeniden artış gösterdi. Peki bu verilere göre ikinci dalga mı geliyor? Koronavirüs vakasının ilk kez mart ayında görüldüğü Türkiye’de, aylarca edilen mücadelenin ardından vaka ve ölüm sayılarında ciddi oranda azalma görülüyordu. Virüsün kısmen kontrol altına alınması ile birlikte alınan tedbirler kademeli olarak gevşetildi. 1 Haziran itibarıyla tamamen kaldırılan tedbirler ile birlikte vaka sayılarında yeniden artış gözlemlendi. Günlük vaka sayısını 700’lere kadar düşüren Türkiye, kısıtlamaların kaldırılmasının ardından vaka sayılarını iki hafta içerisinde ikiye katlayarak 1500’leri buldu. Ülkedeki pandemi sürecini günlük olarak paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda son olarak, “İyileşen hasta sayımız yeni vaka sayısının altına düştü. Yoğun bakıma ve solunum cihazına ihtiyaç artıyor: Hedeften uzaklaşıyoruz. En zayıf noktamız, tedbirsiz iyimserlik. Tedbirli iyimser olalım. Kontrollü Sosyal Hayat dönemine yarın tam olarak geçelim” ifadelerine yer verdi. Fahrettin Koca’nın paylaştığı verilerde 14 Haziran tarihi itibarıyla günlük vaka sayısı 1562’ye ulaştı.

Vaka Sayıları Neden Yükseldi?

Konunun uzmanları, normal hayata kademeli olarak dönüş sürecinde toplumsal düzeyde bir rahatlama olduğuna ve sürecin halkla iletişim ayağında yeterli adımların atılmadığına vurgu yaptı. Tedbirlerin gevşetilmesi ile birlikte sahiller ve alışveriş merkezleri dolarken, sosyal mesafe kurallarına uyum konusundaki sıkı bir denetim ve yaptırım uygulanmazken günlük vaka sayılarındaki kritik eşiğe yaklaşacağına ilişkin endişe ise her geçen gün daha da artıyor. Üsküdar Üniversitesi'nden radyoloji uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez, son günlerde gerçekleşen vaka sayısındaki artışın ciddi düzeyde olmasının nedenini, toplumda maske kullanımının azlığı ve kullananların da çoğunluğunun uygunsuz kullanması olarak gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde de ABD'li bilim insanları, ölümcül virüs nedeniyle hayatını kaybeden hastalara yapılan otopsi kapsamında bu kişilerin ağız, burun ve nefes borularından örnekler alarak akciğer üst ve orta kısımlarından parçalar toplayıp kültür yaptılar ve bu bölgelerde virüsün üreyip üremediğini detaylı bir biçimde incelediler. Bu incelemenin sonucunda koronavirüsün ağızdan değil burundan girdiğine ve virüsün hücre içine girip bağlanması ve enfeksiyon üretmesinde "ACE reseptörünün önemine" yönelik bilimsel bir bulguyu ortaya koydular. Yapılan incelemeler sonucunda, ACE reseptörünün burundan ciğerlere inerken etkisinin azaldığı ve en yoğun olarak burunda bulunduğu saptandı. Euronews Türkçe ile söyleşi yapan Prof. Dr. Güner Sönmez, "En çok ACE reseptörü burunda bulunuyor. Bu reseptör virüsün hücre içine girebilmesi için kullandığı kapı niteliğinde. Yani hastalık en çok burundan bulaşıyor. Ama insanların çoğu maskeyi ağzını kapatmak için kullanırken burunları açıkta kalıyor. Bu da tamamen faydasız ve anlamsız bir maske takmak anlamına geliyor, bulaşı önlemiyor" açıklamasında bulundu. Sönmez, bu dönemin normalleşme süreci için henüz erken olduğunu belirtirken, bu durumun tedrici olması gerekirken birden yaşandığı değerlendirmesinde bulundu. Bununla birlikte Sönmez, açıklanan bu sayıların büyük oranda geçen hafta sonunun yansıması olduğunu dile getirdi. Açıklamasının devamında kısıtlamaların devam etmesi gerektiğine dikkat çeken Sönmez, "Sahiller, alışveriş merkezleri konusunda bazı kısıtlamalar devam etmeliydi. Hafta sonu yasaklarındaki gevşemede bir karmaşa oldu, onu da toplum yanlış algıladı. Filyasyon dışında tezgahtar, taksici, kurye, kuaför vs taraması yapılmalıydı" diyen Sönmez, ayrıca "1 Haziran'dan sonra kısmi artış olması beklenen bir şeydi ama yüzde 20'lerde kalsa kabul edilebilirdi, bugün ki artış maalesef beklenenin üstünde" diye konuştu.

İletişim Yetersizliği Toplumda Gevşemeye Yol Açtı

Salgın sürecindeki iletişim yetersizliğine dikkat çeken uzmanlar, vakaların il il paylaşılmasının ya da yaş aralığı gibi verilerin kamuoyu ile paylaşılması gerektiğinin tedbir alma açısından önemli olduğunu ifade etti. Güner Sönmez ise bu durum hakkında, sürekli olarak ölen sayısının düşüklüğü ve virüsün agresifliğini yitirdiği konusundaki söylemler ile hayatını kaybedenlerin ısrarla 65 yaş ve üzeri ve kronik hastalar olduğuna vurgu yapılmasının toplumda rahatlamaya yol açtığını belirtti. Sönmez, konuya ilişkin açıklamasının devamında şunları söyledi: "Bu süreçte çalışmak zorunda olanlar, çok dikkat etseler de toplu taşıma kullanmaları ve çalışırken aynı ortamı kullanmaları gerektiği için enfekte olmamaları çok zor. Belki bunlarla ilgili daha esnek bir düzenleme yapılmalıydı” Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Harvard Üniversitesi’nin verdiği sert tepki sonrasında belirti göstermeyen koronavirüs hastalarının virüsü yaymasının nadir olduğuna ilişkin açıklamasını geri çekmek zorunda kaldı. Söz konusu durumu değerlendiren Sönmez, "DSÖ'nün açıklamaları da kafa karıştırıcı oldu. Karmaşa her zaman boş vermişliği doğurur" ifadelerini kullandı.

Normalleşme Süreci Çok Hızlı Gelişti

Dresden Teknik Üniversitesi'nden genetik bilimci Doç. Çağhan Kızıl da Prof. Dr. Güner Sönmez gibi normalleşme sürecinin hızlı ve kontrolsüz gerçekleşmesinin bugün artan vakaları tetiklediğini düşünüyor. Euronews Türkçe’ye açıklamalarda bulunan Kızıl, "Pandeminin en başından beri bilim insanları bu sürecin zorlu ve çetrefilli olacağını biliyorlardı. Bilimsel veriler temelinde ben de bu konu hakkında görüşümü hep belirttim, riskleri göstermeye çalıştık. Ama bizi karamsar olmakla suçladılar. Oysa, bu süreçte iyimser olmanın herhangi bir faydası yok. En zor koşullara hazırlıklı olmalıyız ki salgının yayılmasını durdurabilelim. En etkin önleme, bilimsel görüşler temelinde dürüst ve temkinli olmakla sağlanır" diye konuştu. Kızıl, açıklamasının devamında pandemi sürecinin başlangıcından bu yana Türkiye’deki resmi söylem, senaryoların en iyimser yanına konumlandığını belirtti. Kızıl, "Bunun ekonomiyi ayakta tutmaya dönük bir psikolojik adım olduğunu anlıyoruz, ama tam tersi yönde etki gösterdi. Pandeminin kontrol altında tutulduğu veya ikinci bir dalga yaşanmayacağı yönündeki beyanatlar, sosyal mesafe tedbirlerinin azaltılmasına yol açtı çünkü insanlar sorunun bittiğini düşündüler. Bence Türkiye'nin bu süreci yönetmedeki en büyük hatası, pandeminin önemini insanların zihninde azaltmaya yol açan resmi söylemlerde bulunmak oldu, zira bunlar otomatik olarak toplumsal etkileşimleri geniş çevrelere taşıdı" değerlendirmesinde bulundu.

Tam Tecrit Olabilir Mi?

Uzmanların hemfikir olduğu bir diğer konu ise bu noktadan sonra günlük vaka sayısını azaltmada tam bir tecrit haline dönülmesinin bir etkisi olmayacağı. "Çünkü bu sürdürülebilir bir yöntem değil" diye konuşan Kızıl, "Eğer Mart ve Nisan ayında Türkiye birkaç haftalığına böyle bir yönteme başvurmuş olsaydı belki şu anda çok daha az vaka ve salgın görürdük. Ancak bu da sosyal mesafelenme ve farmasötik olmayan tedbirlerin önemini ortadan kaldırmaz." dedi. Doç. Çağhan Kızıl’ın bahsettiği farmasötik olmayan önlemler ise, kişisel mesafenin korunması, maske kullanımı, kişisel hijyen tedbirlerine uyulması ve AVM'ler gibi kalabalık ortamlardan kaçınılması. Tüm uzmanların ise üzerinde birleştiği tek nokta, virüs tam anlamıyla bitmeden insanların rahatlamaması ve işi ciddiye alması.
Döviz Çevirici

Popüler Aramalar
    En Popüler Haberler

    Yorum Yap

    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde TRSondakika - Dünyadan Son Dakika Haberler, Spor, Dünya, Politika, Sağlık, Forex, Kripto, Ekonomi, Emlak görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.

    Yorumlar

    Henüz yorum yapan yok! İlk yorumu siz yapın...
    Dünyadan Son Dakika Haberler, Spor, Dünya, Politika, Sağlık, Forex, Kripto, Ekonomi, Emlak.

    trsondakika: Türkiye'nin en kapsamlı haber sitesi. Son dakika haberleri ve en güncel haberler trsondakika'da.