Yayınlanma: 25 Ağustos 2021 01:02
Güncellenme: 22 Kasım 2024 05:23
“Eski yönetim, televizyonu, futbol takımını veya başka harcamalarını finanse etmek için 440 kadar ihaleyi tek katılımcı yapmış ve aynı şahıslara vermiş. Bu arada yine eşi hanımefendinin hayır yapması için SOS Vakfı'na belediyeden kaynak sağlayarak 11 tane yer verilmiş.
Daha önce de SOS Vakfı'na 11 tane yer 10 yıllığına, sadece bir de 50. Yıl Otoparkı 25 yıllığına verilmiş. Gene Korkutata ailesine verilmiş 14 tane yer. Bunlarla ilgili soruşturma devam ediyor.
Göksu Otoparkı 25 yıllığına verilmiş. Kira ücreti 158 bin lira yıllık. Bu günlük parası bile değil. Osmanlıspor'a, Keçiörengücü'ne verilen yerler de var. Hepsi 10, 25 yıllığına verilmiş.
Bunlardan bir tanesi de SOS Vakfı'na bir yıllığına verilmiş. Bir yıllığına verilen süre bitince bizimkiler tahliye kararı almışlar.
Kaymakam beye başvurmuşlar. ‘Biz burayı tahliye edeceğiz' demişler. Sayın kaymakam yazı yazıp ‘Şu tarihte tahliye edelim' demiş. Görevlendirme yapmış. Perşembe günü gidildiğinde belediye ekipleri, kaymakamlık görevlisiyle birlikte içeriye giriyorlar. Tahliye edecekleri zaman içerde bir kısmı tarihi nitelikteki eşya ve koli görüyorlar.
15 kamyon oldu hala boşaltamadılar. Bir bakıyorlar ki çoğu Sayın Melih Gökçek'in şahsi eşyası.
Baktığımız zaman, kocası karısına orayı kiraya vermiş pozisyonu oluyor. Eşyalar Gökçek'in kişisel eşyaları.
Kaymakam bey, ‘Bunu şimdi tahliye etmeyin, sabaha bırakın, kimse girmesin' diye beni aradı. ‘Bizim Sayın Gökçek'in eşyalarıyla bir işimiz yok, bize yer lazım, süresi bitmiş, o zaman sabaha olsun' dedim. Sayın Kaymakam sabah olduğunda, ‘Pazartesi yapalım' diye yazı yazmış. ‘Herhalde elemanı yok' dedim. Cuma akşam yürütmeyi durdurma kararı çıktı.
Kaymakam bey bize faksladı ‘Aman boşaltmayın' diye. Yer Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin. Bir kaymakam burada belediyenin yerini tutması lazım. Beni oyalamak suretiyle yürütmeyi durdurma kararı almasının yolunu açtı. Bir sürü orada gereksiz tartışma oldu. Şimdi mahkemeye verildi. Mahkeme ‘Sizin bunları tahliye etmeniz gerekiyor' dedi. Türkiye'de depo m yok?”
“Sayın Kılıçdaroğlu ve Akşener mutabık kaldığı bir konu var, bu sistem konusu. Başkanlık sisteminin işlemediğini iktidar da görüyor. Şimdi yeni bir sistem konuşuluyor. Bu sistemde Cumhurbaşkanlığı'ndaki ismin hiçbir önemi yok. Ben Cumhurbaşkanı isminin çok önemli olmadığını düşünüyorum. Sayın Genel Başkan beni parti içindeki bir sürü muhalefete rağmen aday yaptı. Gururum okşanıyor ama motivasyonum bozuluyor. Başkanlar net söylüyor, ‘Günü gelince Millet İttifakı olarak karar vereceğiz' diyor. Benim tek odaklandığım Ankara'nın yüzde 100'ünü memnun etmeye çalışmak. Doğmadık bebeğe don biçmemek lazım.”