Yayınlanma: 31 Mayıs 2021 16:40
Güncellenme: 17 Kasım 2024 23:14
Tüm Marmara Denizi Kasım ayından bu yana yoğun müsilajın etkisi altında ve her geçen gün daha da büyüyor.
Marmara ve Adriyatik gibi daha kapalı denizlerde doğal süreçte oluşması beklenen bir durum olarak görülse de şu an yaşanılan yoğunluk doğal değil. Tüm uzmanlar bu artışın en büyük sebebinin ‘’atıklar’’ olduğunda hemfikir.
Prof. Dr. Mustafa Sarı, deniz salyasındaki artışı 3 nedenle özetliyor.
İlk olarak sıcaklık artışını gösteren Sarı, 40 yıllık ortalama sıcaklık verileri dikkate alındığında deniz suyunun diğer yıllara göre 2.5 derece fazla olduğunu söylüyor.
İkinci olarak, Marmara Denizi'nin orijinal yapısını gösteriyor ve örnek olarak Marmara Denizi’in ‘astımlı bir insan’ a benzetiyor.
Üçüncü yani en önemli tetikleyici ise ‘atıklar’. Sarı, "Üçüncü neden ise denizdeki besin yükü. Azot, fosfor, evsel ve endüstriyel atıkların denize karışmasıyla ortaya çıkan besin elementlerinin miktarının çok yüksek olması" şeklinde açıklıyor.
Özellikle kullanılan arıtmaların Marmara Denizi’nin orijinal yapısına uygun olmadığını belirten Sarı şöyle konuştu:
"Denizlerimizde şu an kullanılan arıtmaların bir kısmı biyolojik arıtma. Deşarj edilecek olan atığın sınır değerlerinin çok çok düşük olması gerekiyor. Halbuki biz şu anda Marmara Denizi'nin sınır değerlerinin çok üstünde atık deşarj ediyoruz. Bazı yerleşim birimlerinde ise hiç arıtma tesisi yok. Bandırma ve Erdek'te de durum aynı. 150 bin insanın atığı hiç arıtılmadan kanalizasyon şebekesiyle denizin kıyısında toplanıyor. Atıklar deniz kıyısında sıvılaştırılıyor ve bir kilometre açığa denizin dibine bırakılıyor."
Kasım ayından beri Marmara Denizi'nde müsilaj olduğunu belirten Sarı, "Müsilajı insanlar kıyılarda köpükler halinde birikip, gözle görülür bir hal aldığı zaman fark etti. Ben kasım ayından beri konuşuyorum ancak kimse sesimi duymuyor" diye konuştu.
Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük gibi yapı aslında "buzdağının görünen kısmı" olduğunu belirten Prof. Dr. Sarı; “Marmara Denizi için konuşursak, ilk olarak deniz yüzeyinden 5 metre aşağıda başlıyor, 15-20 metrelere kadar gidiyor. Ancak şu anda yüzeyden başlıyor ve 30 metre derinliğe kadar iniyor. Henüz bu sabah Marmara Denizi'ne daldım ve 12 metreden derine inemedim. Elimizde fenerlerimiz olduğu halde önümüzü göremez halde olduğumuz için 12 metreden gerdi döndük" ifadelerini kullandı.
Durumu iyileştirmek için çaba sarf edilmediği takdirde Marmara Denizi'nin ölme süresinin hızlandırılacağını kaydeden Sarı, şöyle devam etti:
"Büyükada civarında kırmızı mercan yatakları var. Kırmızı mercan, Marmara Denizi'nin kıymetlileri, aynı zamanda denizin canlı kalmasının bileşenleri. Müsilaj yüzünden kırmızı mercan yatakları artık ölmeye başladı. Aynı zamanda müsilaj turizm sektörünü vurmak üzere. Yine uluslararası ticaretin yüzde 85'i deniz yolu aracıyla yapılıyor. Bu nedenle ticaret için Marmara Denizi çok önemli bir geçiş güzergahında."