Yayınlanma: 1 Mart 2023 12:02
Güncellenme: 15 Kasım 2024 22:21
Meral Akşener, Erdoğan’ın “Helallik” Açıklamasına Tepki Gösterdi. Depremzedelerden helallik isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert sözlerle tepki gösteren Akşener, “Hangi yüzle çıkıp helallik istiyorsun? Sayın Erdoğan! Yeter artık! Utanmadan onlardan helallik istiyorsun” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Adıyaman’a giden ve burada helallik isteyen Erdoğan’ı sert sözlerle eleştiren Akşener, “Başımıza ucube sistemi bela edip bu keşmekeşin müsebbibi olan bay kriz baş sorumludur. Sorumluluk hissedenler istifa eder, hesap verirler. Bu artık bir algoritma haline geldi. İktidarın beceriksizliği nedeniyle başımıza gelen her felakette Erdoğan milleti suçlamaya başlıyor.” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.
Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar:
“Başkent’in göbeğinde Sinan Ateş’e kıyılmasının üzerinden 61 gün geçti. Devleti yönetenlerin mafyalara, simsarlara, uyuşturucu kaçakçılarına bir kez daha boyun eğen acizliğiyle 61 gün geçirdik. 61 günde adaletsizlik daha da derinleşti.
*Sinan Ateş’in ailesinin bildiği gerçekler henüz daha yargının gündeminde bile değil. Ülkemizi içine hapsettiğin tek adam yönetiminde görevini yapabilen bir kurum kalmadı Sayın Erdoğan. Ben de sana soruyorum; söylesene yargının işini yapmasına neden engel oluyorsun?
*Kimden korkuyorsun? Adalet yerini bulana kadar unutmayacağız, unutturmayacağız. Bu cinayetin asıl sorumluları ortaya çıkana kadar unutmayacağız, unutturmayacağız. Sinan Ateş’i unutmayacağız, unutturmayacağız.”
“*Milletimize ev diye mezar yapılmasında imzası olan herkes bu felaketten sorumludur. Depremden sonra 72 saat boyunca milletimizin yardımına gidemeyenlerin, organize olamayanların, saray korkusuyla karar alamayanların, sivil toplumla kavgaya tutuşanların, interneti kesip kapılara polis gönderenlerin tamamı sorumludur.
*Başımıza ucube sistemi bela edip bu keşmekeşin müsebbibi olan bay kriz baş sorumludur. Sorumluluk hissedenler istifa eder, hesap verirler.
*Bu artık bir algoritma haline geldi. İktidarın beceriksizliği nedeniyle başımıza gelen her felakette Erdoğan milleti suçlamaya başlıyor.
*Doğruları konuşanları bastırmaya çalışıyor. Yetmiyor, sosyal medyayı kısıtlıyor. Baktı olmuyor, anketler istediği gibi gelmiyor, bu sefer de yeniden ekranlara çıkıp helallik istiyor. Ne kendisinin, ne tek bir bürokratın sorumluluk almadığı yerde sorumluluğu vatandaşa yıkıyor.
*Depremin üzerinden 23 gün geçti. “Tuttuğumuz defteri açacağız” dedin, milleti tehdit ettin. Hangi yüzle helallik istiyorsun?
*Sayın Erdoğan! Yeter artık! Dün kader planı diyorsun, bugün utanmadan helallik istiyorsun. Beş dakika gecikmişsin, borcunu 2 gün geciktirmişsin gibi helallik istiyorsun. Cürmün ve haramın helalleşmesi de olmaz.
*Korunaklı çadır tiyatrosu mizanseni ile olmaz. İlla ki helallik almak istiyorsan Maraş'ta 15 saat enkaz altında kalan yavrusunun elini tutup vinç beklerken rahmetli olmasını izleyen babadan helallik isteyeceksin.
*Helallik almak istiyorsan Malatya'da tarım arazilerini 15 yıl önce imara açıp bugün mezara çevirenlerin yaptığı binalarda, enkaz altındaki analarının sesini duyup ellerinden bir şey gelmeyenlerden helallik isteyeceksin.
*Meydanlarda sadaka verir gibi para dağıtarak helallik alamazsın. Kimsesiz kalan çocuklardan helallik alamazsın. Hayallerini yıktığın gençlerden helallik alamazsın. Cenazesine kefen arayan babalardan helallik alamazsın.”
İlla helalleşmek istiyorsan yolunu söyleyeyim: Siyasetçi milletiyle sandıkta helalleşir.
“*Tuvalet için çırpınanlardan helallik alamazsın. Günahına girdiğin masumlardan helallik alamazsın. Böyle yüzsüzlük, utanmazlık, terbiyesizlik olmaz, olamaz.
*Milletimizden helallik alamazsın Sayın Erdoğan. İlla helalleşmek istiyorsan yolunu söyleyeyim: Siyasetçi milletiyle sandıkta helalleşir.
*Önce aziz milletin önüne sandığı getireceksin öyle helallik isteyeceksin. Öyle televizyondan üfürmekle olmaz. Madem helallik alacağına eminsin, derhal sandığı getireceksin."
"*Kendi vatandaşına çadır satmak organizasyon sorunu değildir, ahlak sorunudur. Kızılay’ımızda yaşananlara bir bakın. Bunların elinde naylon bağış kurumuna dönüşmüştü. Gelinen noktada paravan bir şirket olmuş.
*Türk Kızılay’ı tümüyle yozlaşmış, çürümüş bir hale gelmiş. Çadır tüccarı olmuş. İnsanlarımız çadır bekliyor, Kızılay ise deposunda stoklayıp satıyor.
*Gıda, soğan stoklanıyor diye depoları bastınız. Peki şimdi çadır stoklayan Kızılay’a ne diyeceksiniz? Deposunu basıp çadırlara el koyacak mısınız?.
*Düşman diye kötülenenler yardıma koştular. Eloğlu dediklerimiz milyarlarca yardım parası topladılar.
*Ama bu ülkenin Kızılay’ı vatandaşına çadır sattı. İnsanlarımız geceleri -18’e varan soğukla mücadele ederken milletimizin uykuları kaçtı ama bu ülkenin Kızılay’ı vatandaşına çadır sattı.”