Yayınlanma: 27 Temmuz 2021 20:35
Güncellenme: 21 Kasım 2024 07:43
"Trabzon, Rize, Çayeli, Ardeşen ve özellikle Arhavi’de büyük bir felaket yaşandı. Yerinde görmek ve geçmiş olsun demek istedik. Bu doğal afetleri tartışmalı, konuşmalıyız. Japonya'da deprem oluyor kimse ölmüyor biz de ise tersi olur. Bunları konuşmalıyız. Eğer bunu konuşmazsak kafamıza çay fırlatırlar. Çay memleketinde insanlara çay fırlatıldı. Suyu olmayan yerde insanlara çay atılmasını ibretle hayretle izledik. İnsanların evlerine sokaklarına gidip onları dinlemek varken onlara çay fırlatmak. İnsanların dertlerini dinlemek için buraya geldik. Göçmenler konusu Türkiye'nin ciddi bir konusu. Sokaktaki 10 kişiden biri sığınmacı. Ülke kevgire dönmüş. Bir ülkenin sınırı namusudur. Türkiye bir çöplük değildir, tampon bölgede değildir. Erdoğan yıllardır 4 parmağını gösteriyordu, şimdi göstermiyor. Neden Sisi ile anlaştı? Öyleyse Esat ile de anlaşmalıdır. Bir ülke düşünün ki binlerce insan bayramda sınırdan geçiyor, bayramdan sonra geri dönüyor. Hani can güvenliğin yoktu. Biz Memleket Partisi olarak iktidara geldiğimizde Esat ile görüşeceğiz, karşılıklı büyükelçi atayacağız. Nasıl bayramda gidiyorsa normalde de gidebilir. Türkiye Cumhuriyeti olarak güçlü bir ülkeyiz. Komşumuzun başına bir iş gelirse insanlara sahip çıkarız. Onu bunu bilmem de siz başta kaldıkça ülke çökecek. Türkiye’yi kalkındırmanın yolu hükümeti göndermek. Türkiye yönetilmiyor. İnşallah ilk seçimde hükümeti gönderdiğimiz gibi mültecileri de göndereceğiz.”