Ömer Çelik’ten Macron’un Türkiye Açıklamalarına Tepki

MYK toplantısının ardından açıklamada bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine ilişkin açıklamalarına da değinen Çelik, "Sayın Macron'un dış politikası, Türkiye ve Erdoğan karşıtlığı üzerine kurulmuştur. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerini koruduğunda ona iftira atmak için bunları söylüyor" dedi.

Ömer Çelik’ten Macron’un Türkiye Açıklamalarına Tepki. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK Toplantısı sonrası kameralar karşısına geçti. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çelik, muhalefetin yanı sıra geçtiğimiz günlerde katıldığı bir röportajda Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşı olduğunu belirten Macron’u da eleştirdi. Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları;

"Geçenlerde sayın Kılıçdaroğlu, hükümetimiz ve partimizle ilgili iftira niteliğinde açıklamalarda bulundu. TBMM Başkanımız ve Ulaştırma Bakanımız gerekli cevapalrı verdiler. Siyasette tabii ki rekabet olacaktır. Farklı görüşler olacaktır. Mesela öğretmenler gününde, Kılıçdaroğlu AK Parti'ye destek veren öğretmenleri hedef alan bir konuşma yaptı. Sırf AK Parti'ye oy veriyor diye bir grubu hedef göstermek kutuplaştırma siyasetidir. Vali ve kaymakamları hedef alan bir konuşma yaptı. Bürokratlara, seçilmiş hükümeti dinlememe talimatında bulundu. Yassıada Zihniyeti dediğimiz zaman büyük bir alınganlık gösteriyorlar. Bu kadar bedel ödenmesine rağmen, en son grup başkanvekiliniz çıktı, çocukların din eğitimi almasını hedef alan bir yaklaşım ortaya koydu. Üstelik bunun bir Ortaçağ zihniyeti gibi bir aşağılama ile zikredilmesi yanlıştır. Demokrasi deyip içini boşaltmaya çalışıyorlar. Din eğitimi hakkını gasp etmeye çalışmak demokrasiye ters.

Kazakistan’da Son Durum

Dileğimiz toprak bütünlüğünün korunarak olayın geride kalması. Kazakistan'daki durumu yakından takip ediyoruz. Gelişmeleri anlık takip ediyoruz. Türkiye ile Kazakistan'ın çok köklü ilişkileri var. Sayın Cumhurbaşkanımızın çok yakın ilişkileri oldu, üst düzey ziyaretleri oldu. Arzumuz, Kazakistan'ın birlik ve bütünlüğünü koruyacak şekilde bu sıkıntılı sürecin geri bırakılmasıdır. Arzumuz Kazakistan'ın istikrarını koruması. Türkiye, Kazakistan'ın kazanımını kendi kazanımı olarak görür. Bunun dışındaki yaklaşımların hepsi provokatif yaklaşımlardır.

Çelik Eski Avusturya Başbakanı Kurz’un Yeniden Görevlendirilmesini Eleştirdi

Avusturya'nın Başbakanı Kurz, İslam düşmanlığıyla, göçmen düşmanlığıyla öne çıkan bir şahıstı. Yolsuzluk soruşturması sonucu istifa etti. Bu şahsın Avrupa Hoşgörü ve Uzlaşma Konseyi'nin başına geleceğine dair haber var. Müslüman ve Türkiye düşmanlığıyla öne çıkan bir şahsın, böyle bir göreve getirilmesi Avrupa'da aşırı sağcılara karşı verilen mücadeleye zarar verecektir.

Macron’un Açıklamalarına Tepki

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un tüm dış politikası Erdoğan karşıtlığı üzerine kurulu. Türkiye'nin faaliyetleri herhangi bir emperyal niyet içermiyor. Türkiye'nin faaliyetleri, çeşitli kıtalarda izlediğimiz politikalarla ilgilidir. Sayın Macron'un dış politikası, Türkiye ve Erdoğan karşıtlığı üzerine kurulmuştur. Yakın zamanda Macron, Libya'da Hafter'e destek verdi Hafter'de arkasında bir sürü toplu mezar bıraktı. Sayın Macron'un literatüre geçecek bir sürü sözü var. İkide bir Türkiye'nin siyasal İslam'ı yaymakta olduğundan bahsediyor. Bu sözleri neye göre söylüyor? Türkiye Doğu Akdeniz'de haklarını korumak istediğinde iftira atıyor. Fransa dönem başkanlığını devraldı. Fransa ve AB bayrağı Paris'te yan yana asılmıştı. Macron'un gözleri önünde AB Bayrağı aşağıya indirdiler. Macron'un medeniyet anlayışını ona hediye ediyoruz.

“Terörün meşrulaştırılması, demokratik değerlerin kesintiye uğratılması gibi çözüm süreci olmaz”

Sayın Şentop yüce Meclis'in başkanı olarak bir milletvekilinin bir PKK'lı teröristle fotoğraflarının ortaya çıkmasından sonra, sayın Şentop yüce Meclis'in asaletini, onurunu korumak için gerekli açıklamayı yapmıştır. Sayın Meclis başkanımızı buradan tebrik ediyoruz. Dünyanın hiçbir demokrasinde egemenliğini yok etmek isteyen, demokrasisini, hukuk devletini yok etmek isteyen terör karşısında tavizsiz davranmak durumundadır. Geçmişte Kürt sorununun önünde siyasal katılım yok, siyasal katılma yolları olsa terör olmazdı diye geçmişte güçlü söylemler ortaya kondu. AK Parti hükümeti döneminde siyasal katılımın bütün kanalları açıldı. Bu şekilde konuşan ve onların takipçileri demokratik düzendeki katılım kanallarını demokrasiyi güçlendirecek, teröre karşı duracak şekilde mi kullandılar, yoksa 'PKK terör örgütü değildir' diyerek teröre destek vererek mi kullandılar? Bütün meseleler yüce Meclis'e getirilir, milletvekilleri bu çerçeve içinde meseleleri ortaya koyar, karşı tezleri dinlerler. Tam tersine yüce Meclis'in verdiği imkanlar, demokratik düzenin verdiği imkanlar, terörün propagandasının demokratik siyaset içerisinde yapılması gibi bir şeye dönüştürülmeye çalıştırıldı. Dünyanın birçok tarafında çözüm süreçlerinden bahsedilir. Terörün meşrulaştırılması, demokratik değerlerin kesintiye uğratılması gibi çözüm süreci olmaz. Türkiye'de geçmiş zaman içerisinde, çözüm süreci, milli birlik ve kardeşlik sürecinde terör örgütlerinin Cumhurbaşkanımızın tabiriyle silahların gömülmesi ve ülkeyi terk edilmesine ilişkin bu yollar denendi. Siyasal katılma yolları açıktır, silah gayrimeşrudur diyeceklerine tam tersine silah çekenleri meşrulaştırmaya dönük siyasal aktivasyon içerisine girildi. Kendine saygısı olan, egemenlik haklarına saygısı olan bir devlet buna müsaade etmez. AİHM'in de onayladığı Batasuna partisiyle ilgili karar vardır. Bu kararda bir terör örgütü üyesinin terörist cenazesine katılmasına, herşeyin gayri meşru olduğunu ilan etmiştir. Eğer terör örgütü başka siyasi partileri, grupları, terör örgütüne karşı olanları tehdit ediyorsa, o tip partiler terör örgütünün uzantısı olarak ortaya çıkan partiler buna sessiz kalıyorsa, o karar bunu da mahkum etmiştir. Bu ortaya çıkan tablo nasıl bir çirkinlik içerisinde olduğunu net şekilde gösteriyor. Milletvekili sıfatı taşıyan kişinin hiçbir şekilde mazur görülemeyeceği tablodur. Meclis Başkanımız yüce Meclis'in böyle bir lekeyi asla kabul edemeyeceğini ifade etti. Hukukun, Meclis'in üzerine düşeni yapacağını ifade etti. Meclis Başkanımızın yaptığı açıklama yüce Meclisimizin yüksek onurunun korunması açısından son derece önemli bir açıklamadır."

  Bununla da İlgilenebilirsiniz: https://trsondakika.com/macrondan-turkiyenin-ab-uyeligine-iliskin-aciklama/