Yayınlanma: 12 Mayıs 2021 19:29
Güncellenme: 19 Kasım 2024 22:44
30 Temmuz 2020 tarihinde fırlatılan Perseverance aracı, 7 ay süren yolculuğun ardından 18 Şubat 2021'de Mars'a inmişti. Şimdiye kadar helikopterin Dünya ile iletişimi sağlamak ve tarihi uçuşları kayıt almakla ilgilenen Perseverance, asıl görevine yani bilime odaklanacağı duyuruldu.
Üzerindeki bilimsel ekipmanların yardımıyla krater tabanındaki kayalara odaklanacak olan Perseverance’ın aktardığı bilgiler ; kraterdeki gölün ne zaman oluştuğuna, ne zaman kuruduğuna ve hangi yaşta olduklarına dair zaman çizelgesi çıkarılmasını sağlayacak.
Perseverance'ın buradan topladığı ve gelecekteki başka bir görevde Dünya'ya gönderilecek kaya örneklerinde, eskiden yaşamış olabilecek mikroskobik canlıların fosilleri bulunabilir. Bununla birlikte ezegenin jeolojisini ve geçmişte Mars ikliminin nasıl olduğunu da ortaya konulacak.
Sosyal medya üzerinden, Perseverance uzay aracına dair yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı:
“Zamanı geldi: Saha fotoğrafçılığından bilim araştırmacısına geçiyorum. Bu eski göl yatağında hiç yaşam oldu mu? Getirdiğim cihazlar avın başlamasına yardımcı olacak. Ben görev üzerindeki bir robotum”
Öte yandan Aracın robotik kolunun ucundaki WATSON adlı bir kameranın kayaların ayrıntılı fotoğraflarını çektiği ve aracın 'kafasındaki' Mastcam-Z görüntüleyiciyi oluşturan bir çift yakınlaştırılabilir kameranın da araziyi incelediği belirtildi.
Bu cihazlar ve diğerlerinin, bilim insanlarının Jezero krateri hakkında daha fazla bilgi edinmesine ve daha derinlemesine incelemek isteyebilecekleri alanlara yönelmelerine olanak tanıdığı bildirildi.
Yapılan açıklamada ise; “Bilim insanlarının cevaplamak istediği önemli soru: Bu kayaların tortul (kumtaşı gibi) veya magmatik (volkanik aktiveden oluşan) olup olmadığı. Her kaya türü farklı bir hikaye anlatır. Bazı tortul kayalar, biyolojik imzaları veya geçmiş yaşam belirtilerini korumak için daha uygundur. Öte yandan magmatik kayalar, bilim insanlarının bir bölgenin nasıl oluştuğuna dair doğru bir zaman çizelgesi oluşturmalarına olanak tanıyan daha hassas jeolojik saatlerdir” ifadelerine yer verildi.