Plastik Su Şişeleri Kısırlığa mı Yol Açıyor?
Plastik şişe kullanımı ile infertilite arasındaki ilişki hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunan Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Uzmanı Op. Dr. Elçim Bayrak, plastik şişenin kullanımı sonucu özellikle erkeklerde sperm parametrelerinin ciddi oranda etkilendiğini ve bunun da kısırlığa yol açabileceğini söyledi.
Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Uzmanı Op. Dr. Elçim
pet şişe kullanımı ile kısırlık arasındaki ilişkiye dair açıklamalarda bulundu. Pet şişelerin üretiminde kullanılan Bisfenol – A adlı maddenin içilen su ile birlikte vücuda girdiğinde vücudun hormon sistemini etkilediğini ve bunun sonucu olarak erkekte ve kadında kısırlığa yol açtığının tespit edildiğini belirten Bayrak, “Son dönemde yapılan deneyler sonucunda Bisfenol – A maddesinin özellikle kadınlık hormonu olarak bilinen östrojen formuna bürünerek taklit ettiği tespit edildi, bu özelliği sebebiyle hormonal dengenin özellikle kısırlığa yol açacak şekilde değişim gösterdiği de çıkan sonuçlar arasında."
Dünya Sağlık Örgütü'nün yapmış olduğu açıklamalarda pet şişelerden içilen sularda doğurganlığı azaltan, bağışıklık sistemini bozan, kanserojen etki gösteren ve çocuklarda gelişim bozukluğuna yol açan maddeler yer aldığını belirten Op. Dr. Elçim Bayrak, "Plastik maddeleri sertleştirmek için kullanılan Bisfenol – A maddesinin sperm sayısını azaltıyor ve sperm hücrelerinde DNA hasarına neden oluyor. DNA hasarı sonucu spermlerde yumurtayı dölleme kabiliyetinin azalıyor ve sağlık embriyo ile sağlıklı gebelik oluşma şansının azalıyor. Bisfenol – A adlı katkı maddesi östrojeni takliti sayesinde hem yumurta üretimini hem de rahim yapısının sağlıklı bir bebek taşıma özelliğini azalttığından dolayı mecbur kalmadıkça cam şişelerin öncelikli tercih sebebi olması gerekir" şeklinde konuştu. Op. Dr. Elçim Bayrak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Unutulmamalıdır ki hamile anne ne yer ne içerse karnındaki bebek de aynısını bünyesine alır, bu nedenle özellikle anne baba adayı olma kararı verenler ve hamileler beslenme şekilleri yanı sıra yaşam alışkanlıklarına, günlük kullandıkları her şeye dikkat etmek zorundadırlar.”