Ronaldo ve
Dybala çok mütevaziler.
A Milli takım ve
Juventus’un yükselen yıldızı
Merih Demiral takım arkadaşları hakkında konuştu, “Ronaldo ve Dybala çok mütevaziler” yorumunu yapan Merih,
koronavirüs (Kovid-19) günlerini nasıl değerlendirdiğini de anlattı. Genç futbolcu geçtiğimiz günlerde
FourFourTwo Türkiye’ye bir röportaj verdi. Merih kendisine sorulan soruları içtenlikle cevapladı.
Koronavirüs Süreci Şans Olarak Görülmeli
Koronavirüs (Kovid-19) maalesef bütün dünyaya yayıldı, zamanımızı evlerimizde geçirdiğimiz bu günlerle ilgili düşüncelerin nelerdir?
Aslına bakarsanız Koronavirüs yeni bir dünya düzenini yaşamamızı zorunlu hale getiriyor. İstemeden de olsa mecburen birçoğumuzun alışkanlıkları değişti. Bütün bunların yanında insanlar kendilerine ve etrafındakilere karşı daha bilinçli davranmaya başladılar. Çok karamsar bir tablo çizmemek gerekir, çünkü insanlık geçmişte de bu tarz salgınların üstesinden gelmeyi başardı ve bence bunu tekrar başarabilecek güçte. Ayrıca Koronavirüs süreci evde kendimizi geliştirebilmemiz adına şans olarak görülmeli. Spor yapabilir, kitap okuyabilir, yeni bir dil, yeni bir hikaye öğrenebiliriz. Örnek vermek gerekirse; geçtiğimiz günlerde 12 yaşında futbol oynarken geçirdiği bir kaza sonrasında kör olan ve futbol oynamayı mecburen bırakıp müziğe yönelen dünyaca ünlü tenor Andrea Borcelli’nin Milano’da canlı olarak verdiği muhteşem konseri internet üzerinden izleme fırsatı bulduk, gerçekten muazzamdı.
Hayranlarının sayısı arttıkça seninle gurur duymaya devam ediyoruz, iki dilde salgınla mücadele eden insanlara bir mesaj vermek ister misin?
Elbette yaptığımız iş normal şartlarda göremeyebileceğimiz insanlara ulaşabilmemizi ve onların desteğini alabilmemizi sağlıyor, bu tarifi zor bir duygu. Herkese ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Din, dil ve ırk ayrımı yapmaksızın sesimi duyurabildiğim insanlara bu süreçte yalnız olmadıklarını göstermek amacıyla farklı platformlar aracılığıyla üzerime düşeni yapmaya çalıştım. İnsanlarımızın bana verdikleri değer ve gösterdikleri sevgi karşısında ben de her zaman için onların yanında olacağımı belirtmek isterim. Hep birlikte daha birçok güzel günler yaşayacağımıza eminim, her şeye rağmen umudumuzu kaybetmeyelim, bu çok çok önemli.
Karantina günlerini nasıl değerlendiriyorsun?
Elimden geldiğince her gün erken saatlerde kalkıyorum. Kahvaltımı yaptıktan sonra kulübümün bana vermiş olduğu bireysel çalışma programını uyguluyorum. Bu rutin uygulama yaklaşık 3-4 saatimi alıyor. Sonrasında dinleniyorum. Bazı günler arkadaşlarımla FIFA oynuyorum, bazı günlerde ise daha öncesinde izleyemeyip listeme aldığım film ve belgeselleri izliyorum. Örneğin; “Kobe Byrant’s Muse” en sevdiğim belgesellerden biri, film olarak ise “İnterstellar” beni oldukça etkilemişti.
Ronaldo ve Dybala ile olan arkadaşlığın özellikle sosyal medyada çok konuşuluyor, hayranların onlarla olan her paylaşımını mutlulukla karşılıyor, onlarla ilgili ne söylemek istersin?
İkisi de çok iyi kalpli ve mütevazi insanlar. Ronaldo kaybetmeyi hiç sevmeyen, ama kaybetmenin ya da kazanmanın düzgün bir insan olmaktan daha önemli olmadığının farkında olan birisi. Saha dışında da inanılmaz pozitif ve oldukça esprili bir kişiliğe sahip. Varlığı sizi bir üst boyuta taşıyor. Dybala ise daha takıma katıldığım ilk günden bu yana bana iyi davranıyor. Çok yakın bir ilişkimiz var. Sık sık şakalaşıyoruz, espriler yapıyoruz. Ona “Arjantin’in en iyisi sensin,” diye takılıyorum. Top ayağındayken adeta bir sihirbaza dönüşüyor ve antrenmanlarda beni inanılmaz zorluyor.