Rumlar tarafından egemen iki devlet kabul edilmedikçe anlaşma olmaz

Diyalog TV’de yayınlanan Güne Merhaba programında Melis Günsel’in konuğu olan Zorlu Töre Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs arasındaki geçişlerin açılması konusunda değerlendirmelerde bulundu.

14 – 15 aylık süre içerisinde karşılıklı geçişlerin kapanmasından dolayı halkın büyük sıkıntıya düştüğünü belirtti. Birkaç ay önceden tedbirler alınarak kapıların açılmasının mümkün olduğunu ancak bu tedbirlerin alınmamasından dolayı gecikmeli bir açılma olduğunu belirten Töre, Çağlayan bölgesindeki Çağlayan Kapısı olarak bilinen diğer bir adıyla Mağusa Kapısı’nın da çalışma yapılarak geçişlere açılması gerektiğini belirtti.

Töre, surlar içinde Baf Kapısı olarak bilinen yerin de geçişlere açılması faydalı olacaktır dedi.

Geçişlerde kolaylıkların sağlanması gerektiğini belirten Töre, Rum kesiminin Larnaka üzerinden gelerek Kuzey Kıbrıs’a geçmek isteyen kişilere uygulanan ırkçı tutumlar nedeniyle zorluklar yaşandığını söyledi.

Arasta bölgesindeki dükkanların rum kesiminden gelen kişiler haricinde KKTC halkı tarafından alışveriş yapılan bir bölge olmadığını belirten Töre, bu nedenle bazı dükkan sahiplerinin geçiş kapılarının açılışında kırmızı halı serilmesi fikrini uygulayan esnafı da kınadığını belirtti.

Katıldığı programda Kıbrıs sorununa da değinen Töre, yıllarca bu sorunun çözümü için birçok görüşme yapıldığını ancak Kıbrıs’ta iki egemenliğin olduğu gerçeği Rumlar tarafından kabul edilmedikçe Kıbrıs’ta bir çözümün gerçekleşeceğine inanmadığını söyledi.

Annan Planı’nın KKTC Türkü için bir yıkım planı olduğunu söyleyen Annan Planı Rumlar tarafından kabul edilseydi Kıbrıs Türkü toprak, güç, egemenlik ve garantiler konusunda birçok kayıplar da yaşamış olacaktı diyen Töre, geçiş kapılarında hoşgeldiniz pankartları ile karşılamak yerine, Hristofyas ve Papadopulos’un heykellerini sınır kapılarında uygun yerlere dikerek altına Annan Planı’nı kabul etmediğiniz için teşekkür ederiz yazılması gerekirdi dedi.

Kıbrıs Türkünde sevecen ve samimi bir davranış biçimi olduğunu ancak Rumların tamamen ırkçı bir yaklaşıma sahip olduğunu belirten Töre, Anavatanımıza, dilimize, dinimize, egemenliğimize, varlığımıza sahip çıkmamız gerektiğini belirtti.

Katıldığı programda Melis Günsel’in siyasete güven azalıyor mu sorusu üzerine, Töre siyasetçinin güven vermesinin önemli olduğunu ancak bazı siyasetçilerin sabah başka, öğlen başka, akşam başka konuştuğunu söyleyerek siyasette güvenin çoktan kaybedildiğini söyledi.

UBP’de kurultay yapıldığını 7 bin kişinin oy kullandığını ve bu kurultayda 2. Tura kalan 2 adayın adaylıktan çekilmesinin  UBP’de iradeyi yerle bir ettiğini söyledi. Büyük bir kumpasa boyun eğerek çekilen 2 adayın çekilmemesi gerektiğini söyleyen Töre bunun kamuoyunda büyük bir deprem yarattığını ve ardından da artçı depremlerin bunu izlediğini belirterek halkın UBP’ye olan güveninin azalmasına neden olduğunu söyledi.

UBP’de 6 aydır parti meclisi toplantıya davet edilmediğini belirten Töre, kurultay tarihini belirleyenin Parti Meclisi olduğunu ancak parti meclisinin toplantılara çağrılmayarak bay pass edildiğini söyledi.

UBP’nin demokratik olmayan bir yapıyla yönetildiğini söyleyen Töre, UBP olarak demokratik yönetimin gereklerinin yerine getirilmesinin çok önemli olduğunu söyledi.