Yayınlanma: 9 Temmuz 2024 16:47
Güncellenme: 21 Kasım 2024 16:45
Modern yaşamın vazgeçilmez parçaları haline gelen cep telefonları ve elektrikli araçlar, sağlığımız üzerinde ciddi riskler taşıyabilir. Uzmanlar, bu cihazlarda kullanılan pillerin, çevremize zararlı kalıcı kimyasallar yaydığını belirtti.
ABD'li bilim insanları, şarj edilebilir lityum-iyon pillerin üretimi ve atık sürecinde çevreye PFAS (Perfluoroalkil ve Polifloroalkil Maddeler) adı verilen zararlı maddeler sızdırdığını tespit etti. Özellikle bis-perfloroalkil sülfonimid (bis-FASI) adlı kimyasalın, su geçirmez kaplamalarda ve belirli boya türlerinde bulunan kötü şöhretli PFOA kadar toksik olduğu bulundu. Bu kimyasallar, tüketildikten sonra vücudu terk etmedikleri için "sonsuz kimyasallar" olarak adlandırılıyor.
PFAS'lar, vücutta birikerek çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bu kimyasallar, kanser, yüksek kolesterol, böbrek fonksiyonlarında azalma, tiroid hastalığı, düşük doğurganlık, bağışıklık sisteminin baskılanması ve bebeklerde düşük doğum ağırlığı gibi ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkilendiriliyor. Ayrıca bebeklerde ve çocuklarda büyüme, öğrenme ve davranış gelişimini olumsuz etkileyebileceğinden endişe ediliyor.
Lityum-iyon piller, elektrikli araçlar, cep telefonları, tıbbi cihazlar, akıllı saatler ve dizüstü bilgisayarlar gibi modern elektronik cihazların kalbinde yer alıyor. Temiz enerji altyapısının önemli bir parçası olarak görülen bu pillerin önümüzdeki on yılda talebinin katlanarak artması bekleniyor. Ancak, bu pillerin yalnızca yüzde beşi geri dönüştürülüyor ve 2040 yılına kadar sekiz milyon ton pil atığının çöp alanlarına gideceği öngörülüyor.
Teksas ve Kuzey Carolina üniversitelerinden araştırmacılar, dünya çapında 87 farklı lokasyondan alınan su, toprak ve tortu örneklerini inceledi. Pil üretim tesisleri ve bertaraf alanlarında bis-FASI kimyasallarının bulunduğu tespit edildi. Veriler, bu kimyasalların havaya yayılmasının uzun mesafeli taşımacılığı kolaylaştırabileceğini ve böylece üretim tesislerinden uzak bölgelerin de etkilenebileceğini gösteriyor.
Texas Tech Üniversitesi'nden Profesör Jennifer Guelfo, "Sonuçlarımız temiz enerji altyapısının üretimi, bertarafı ve geri dönüşümüyle ilgili bir ikilemi ortaya koyuyor. Elektrikli otomobiller gibi yeniliklerle CO2 emisyonlarını azaltmak kritik önem taşıyor, ancak bu, PFAS kirliliğini artırma yan etkisine yol açmamalı" dedi. Guelfo, iklim kriziyle mücadele edebilecek, ancak aynı zamanda son derece dirençli kirleticilerin salınımını önleyecek teknolojileri, üretim kontrollerini ve geri dönüşüm çözümlerini kolaylaştırmamız gerektiğini vurguladı.