Selin Ciğerci'nin Evlat Hasreti Son Buluyor
Selin Ciğerci, Gökhan Çınar'ın Exxen'de sunduğu Katarsis programına konuk oldu. Uzun zamandır çocuk hasreti çeken Ciğerci, evlat edinmek için gerekli başvuruları yaptığını duyurdu.
Selin Ciğerci, Exxen'de yayınlanan Katarsis
programına konuk oldu. Hayatına ve çocukluğuna dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Ciğerci, evlat edineceğini açıkladı.
Gökhan Çıra ile mutlu bir evlilik sürdüren Ciğerci,
“Çocuklarım olursa hayatım tamamlanır gibi hissediyorum. Artık evladım olsun istiyorum. Şimdi çocuk evlat edinmek istiyorum” sözleriyle evlat edinmek istediğini belirtti.
Evlat edinmek için eşi ile birlikte gerekli başvuruları yaptıklarını belirten Ciğerci,
"Eşim ile birlikte başvurularımız yaptık. Önceliğimiz iki çocuk. İkiz olabilir. Yurt dışında başvuru yaptık. Onları eğitmek istiyorum, okullara göndermek istiyorum. Hayatım onlar olsun istiyorum." dedi.
Eşi ile mutlu bir evliliği olduğunu söyleyen Ciğerci eşi hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Eşim ile çok mutluyum. Hayatımın güzel bir dönemindeyim. Ben ruhumu bedenime uydurduğum günden beridir çok mutluyum ve hayatımın en güzel dönemindeyim. Eşime çok aşığım. Aramızda sevgi, saygı, aşk ve koruma içgüdüsü var. Birbirimizin her şeyiyiz. Asla küs uyumuyoruz. Onu çok seviyorum. Dünya bir yana kocam bir yana. O benim hem babam hem eşim hem de dostum. Onu öperek uyandırmak ve onunla ilgilenmek çok hoşuma gidiyor. İyi ki hayatımda var."
Çocukluğunda İstanbul Zeytinburnu'nda bir gecekonduda büyüdüğünü söyleyen Ciğerci o yıllarını şu sözlerle anlattı:
"Çocukluğumda beni büyüten kişi babaannem oldu. Babaannem daha çok annem gibiydi. İki tane annem varmış gibi hissediyordum hep. Babam ise hiç yoktu. Sabah evden çıkar gece gelirdi. Tam bir işkolikti. Gecekonduda büyüyorduk ama her şeyimiz vardı şükürler olsun. Babam bizi bakmak için elinden geleni yapıyordu. Kendimden beş yaş küçük bir de erkek kardeşim vardı. Güzel bir aileydik. Yaşım ilerledikçe eksikliğimi hissetmeye başladım. Ruhumun üstünde bana ait olmayan bir beden taşıyordum. Saçını toplamak ve kız arkadaşlarıyla oynamak isteyen bir çocuk oldum. Anne olmak istiyordum. Belli bir yaşa kadar bu durum böyle devam etti sonra ruhumu bedenime uydurdum. Bu durumda da hep örf ve adetlerine uygun iyi bir anne olmak istedim. İnançlı, saygılı, güzel ve ideal bir dünya kurmak istedim kendime. Allah bunu bana verdi. Küçüklüğümde yaşadığım o çocuk, mutsuz bir çocuktu. Benim ruhumu yansıtan şeyler yaşamadım çocukluğumda. Hep sabredip güçlü olmam gerektiğini biliyordum. Böyle devam etti."