Yayınlanma: 8 Şubat 2023 15:28
Güncellenme: 22 Kasım 2024 17:56
Son 50 Yılda Sulak Alanların Yüzde 35'i Yok Oldu. Dünya genelinde kutlanan, 2 Şubat Sulak Alanlar Günü her yıl olduğu gibi bu yılda sulak alanlarla ilgili farkındalığı artırmak için aracı oldu.
İran'ın Ramsar kentinde "Ramsar Sözleşmesi" olarak anılan Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi, 2 Şubat 1971'de imzalandı. Sözleşme, 170 taraf ülkeyi sulak alanları korumakla ve bunların akılcı yönetimini sağlamakla yükümlü kılıyor.
Kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla 1997 yılından bugüne kutlanan 2 Şubat, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun 30 Ağustos 2021 tarihli kararıyla "Dünya Sulak Alanlar Günü" olarak kabul edilmiş durumda.
Söz konusu sözleşmeye göre taraf ülkelerdeki her türden kıyı ve iç sulak alanlar "Ramsar Alanı" olarak adlandırılıyor.
Öte yandan Dünya genelinde 2 bin 400'den fazla Ramsar Alanı bulunuyor. Bu alanın boyutunun daha net gözünüzde canlanması için, Meksika'dan daha büyük olduğunu ve 2,5 milyon kilometrekareyi kapsadığını hatırlatalım. Avustralya'daki Cobourg Yarımadası ise 1974'te dünyanın ilk sulak alan olarak belirlendi.
Bolivya, 148 bin kilometrekare ile sözleşmenin koruması altındaki en geniş sulak alana sahip ülke. Brezilya'daki Rio Negro bölgesi ise 120 bin kilometrekare ile dünyanın en büyük sulak alanları arasında yer alıyor.
Kanada, Çad, Kongo ve Rusya Federasyonu'nun her birinde 100 bin kilometrekarenin üzerinde sulak alan belirlenirken, Kongo'daki Ngiri-Tumba-Maindombe ve Kanada'daki Queen Maud Körfezi'nin her biri 60 bin kilometrekarelik alana tekabül ediyor.
Türkiye’deki Sulak Alanlar
Türkiye, sulak alanlarının korunmasını ve akılcı kullanımını taahhüt için 1994'te Ramsar Sözleşmesi'ne taraf olduğunu duyurdu.
Böylece ülkede Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Manyas (Kuş) Gölü, Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Kızılırmak Deltası, Uluabat Gölü, Gediz Deltası, Yumurtalık Lagünü, Meke Gölü, Kızören Obruğu, Kuyucuk Gölü ve Nemrut Kalderası, Ramsar Alanı olarak belirlendi ve koruma altına alınmış oldu.
Ulusal mevzuat kapsamında 59'u ulusal, 22'si mahalli önemi haiz olmak üzere yaklaşık 10 bin 850 kilometrekareyi kapsayan toplam 95 yer "sulak alan" olarak ilan edildi.
Ormanlardan 3 Kat Hızlı Yok Oluyor
Dünyanın en çok tehdit altındaki ekosistemi sulak alanların, ormanlardan 3 kat daha hızlı yok olduğu biliniyor.
1700'lerden bu yana dünyadaki sulak alanların yaklaşık yüzde 90'ının tahrip olduğu düşünülüyor.
Her Yıl Yüzde 1 Azalıyor
Uzmanlar, sulak alanların her yıl yaklaşık yüzde 1 azalma gösterdiğini belirtiyor. 1970'ten bu yana 50 yıl içinde ise dünya genelindeki sulak alanların yüzde 35'i yok olmuş durumda.