Yayınlanma: 26 Eylül 2022 22:44
Güncellenme: 18 Kasım 2024 04:54
Süper Lig ve Avrupa'da aldığı başarılı sonuçlarla dikkat çeken Fenerbahçe'de transfer hareketliliği son gaz sürüyor. Türkiye'de transfer döneminin kapanmasının ardından kadroda düşünülmeyen isimlerle ilgili önemli gelişmeler yaşanıyor.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus, UEFA Avrupa Ligi kadrosuna Lemos, Filip Novak, Nazım Sangare, Bruma, ve Serdar Dursun gibi isimleri dahil etmedi. Sarı Lacivertliler bu oyuncuların takımdan ayrılması adına transfere izin verdi. Sarı Lacivertlilerde Avrupa kadrosuna yazılmayan isimler için transfer teklifleri gelmeye başlarken yakın zamanda bir oyuncunun kulüpten ayrılabileceği ifade edildi. İşte ayrıntılar...
Fenerbahçe’de Başkan Ali Koç bu sezona kadar dört teknik direktörle çalıştı. Geçici teknik adamlar da hesaba katıldığında bu sayı bir hayli arttı. Phillip Cocu, Ersun Yanal, Erol Bulut ve Vitor Pereira, Başkan Koç’un tercih ettiği isimler oldu. Ancak bu teknik adamlardan istenen katkı bir türlü alınamadı. Hocaların hatalarının yanı sıra Başkan Ali Koç’un da bugünkü kadar tecrübeli olamaması, yaşanan idari ve teknik sorunlar, sarı-lacivertli takımın başarısızlığına yol açtı. Bu süreçte şampiyonluk gelmediği gibi oyun anlamında da sarı-lacivertliler tatmin olmadı. Ancak Jorge Jesus’un göreve gelişi ile birlikte kısa sürede camianın havası değişti. Transfer döneminde yine silbaştan yapılmasına rağmen Portekizli teknik adam kısa sürede oyunu oturttu. Jesus hem saha içi hem de saha dışı kararları, liderlik vasıfları ve davranışları ile tüm camiayı hatta futbol kamuoyunu etkiledi. F.Bahçe ve Başkan Ali Koç sonunda aradığı teknik direktörü buldu. Geçmiş dönemlerde sarı-lacivertlilerin sonuç aldığı ve şampiyonluk yarışı içinde olduğu dönemlerde sergilenen oyun, taraftarı tam memnun etmiyordu. Bu da takımda ve tribünde bir tedirginlik yaratıp bağ kurulmasının önüne geçiyordu. Jesus ile bu durum değişti. Kaleciye kadar baskı yapılması, fizik ve teknik kapasitesi yüksek oyuncularla oynanması, sisteme uygun isimlerin takıma dahil edilmesiyle sistem kusursuz bir hale doğru gidiyor.
Yıllardır taraftarın özlemini çektiği hareketli ve tempolu oyun herkesi maçın içine çekiyor. Artık tribünde kimse maçtan kopmuyor. Sıkılmıyor, uğultu olmuyor. Seyirci de adeta 12. Adam gibi sahada takımı baskı yaparken ona destek oluyor.