Sosyal Medya Bağımlılığı Diğerleri Kadar Tehlikeli!
Akıllı telefonların yaygınlaşması, internetin ve onun getirdiği sosyal medya platformlarının kullanımını artırarak yeni bir bağımlılık modeli oluşturdu: Sosyal medya. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Dr. Erdem Önder Sönmez, sosyal medya bağımlılığının, madde bağımlılığı, sigara bağımlılığı ve kumar gibi tehlikeli olduğunu açıkladı.
Sosyal medya bağımlısı kişilerin sırf beğeni ve takipçi kazanabilmek için farklı davranışlarda bulunduklarını ve beğeni kazanamayınca bunalıma girdiklerini belirten Sönmez;
"Kişi beğenilince haz alıyor, bu haz o bağımlılığı tetikliyor ve daha ileri giderek yapılmayacak hareketler yapıyorlar" dedi.
İnsanların artık beğeni ve takipçi sayısına göre hareket etmeye başladığını ve bunun da bağımlılığı artırdığı hakkında değerlendirmelerde bulunan Sönmez;
"Örnek vermek gerekirse: "Sınavına geç kalmış gibi yapan bir öğrenci, içeri alınmayınca kendisini yerlere atıyor ve bunu sosyal medyada paylaşarak takipçi veya beğeni kazanmaya çalışıyor. Bazı kişilerin olmadık hareketlerle daha fazla kişilere ulaşmayı ve beğenilmek için yaptıkları hareketler var. Sosyal medya bağımlıları her anlarını çekiyorlar ve amaçları sadece beğenilmek. Madde bağımlığı, sigara bağımlılığı ve kumar gibi. Kişi beğenilince haz alıyor, bu haz o bağımlılığı tetikliyor ve daha ileri giderek yapılmayacak hareketler yapıyorlar" açıklamasında bulundu.
Bu bağımlılıktan kurtulmanın yolunun ise yüz yüze iletişimin yaygınlaşması olduğunu belirten Sönmez, telefon ve bilgisayarların bir kenara bırakılması gerektiğinin altını çizdi. Yüz yüze konuşulmadığı takdirde iletişimin sağlıksız kurulduğunu ve depresyona sebebiyey çıkardığını belirten Uzman şu ifadeleri kullandı:
"Sosyal medya bağımlıları biraz daha gerçek hayata dönsünler. Paylaştıkları fotoğraflar, görüntüleri sırf yorum ve beğeni için atıyorlarsa bunda sıkıntı var. Bunu giderebilmek için gerçek arkadaşlarıyla yüz yüze görüşsünler. Akıllı telefon ve bilgisayarları bir kenarı bırakarak, gerçek hayatta neler var onlara baksınlar. Yürüsünler, spor yapsınlar orada yaşadıkları hissi değerlendirsinler. Anı yaşasınlar, konsere gittikleri zaman izlesinler, oradan başkaları için yayın yapmasınlar. Bu şekilde daha mutlu olacaklar. 'Beğeni gelecek mi?' diye yaşamak çok zor. Bunu bıraktıkları anda gerçek hayatın ne kadar kolay ve güzel olduğunu anlayacaklar."