Sosyal Medya Dismorfofobiyi Tetikliyor
Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Ayşen Yalman, sosyal medyanın kusursuz güzellik hastalığı olarak bilinen dismorfofobiyi tetiklediği ve gençleri tehdit ettiği konusunda uyarıda bulundu.
Sosyal medya dismorfofobiyi tetikliyor. Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Ayşen Yalman, sosyal medyadaki filtre kullanımının artmasıyla ortaya çıkan ‘sosyal medya dismorfofobisi hakkında uyarıda bulundu.
Dismorfik Bozukluğu Nedir?
Beden dismorfik bozukluğu, kişinin fiziksel kusuru olsun veya olmasın, dış görünüşüyle aşırı uğraşması ve meşgul olması hali olarak tanımlanmaktadır.
Instagram başta olmak üzere çeşitli sosyal medya uygulamalarında sıklıkla kullanılan güzellik filtreleri ise ‘sosyal medya dismorfofobisinin oluşmasına neden oldu.
Ayşen Yalman ise bu güzellik filtreleri kullanılarak çekilen fotoğraflar sonucunda kişinin gerçeklik algısından uzaklaşması ve aynadaki görüntüsünden hoşnut olmaması olarak tanımlanan sosyal medya dismorfofobisine ilişkin bilgilendirmede bulundu.
Dijital çağın en önemli hastalıktan birinin sosyal medya dismorfofobisi olduğunu önemle vurgulayan Yalman, bu hastalığın temelinde 'siber zorbalık' olduğunu belirtti.
Özellikle sosyal medyada oldukça fazla vakit geçiren ergenlerin, birbirini sert şekilde eleştirdiğine dikkat çeken Yalman, siber zorbalığın ergenlerin kendi bedenlerini güzelleştirme arzusuna yönlendirdiğini ifade etti.
Yalman, kendilerini beğenmeyen ergenlerin, bu baskı yüzünden sosyal medya dismorfofobisi diye adlandırılan dijital hastalıkla karşı karşıya kaldığını söyledi.
Ayşen Yalman, araştırmalara göre 16-24 yaş arasındaki kişilerin internette daha fazla vakit harcadıklarına dikkat çekti ve
“Bu kişiler, bir süre sonra sosyal medyayla kurdukları bağ sonrasında kendilerini beğenmemeye, başkalarıyla kıyaslamaya ve kendi hayatlarını sorgulamaya başlıyor. Bu da sosyal medyanın neden olduğu çeşitli hastalıklardan biri olan sosyal medya dismorfofobisine neden oluyor" şeklinde konuştu.
Yalman açıklamalarına şu sözlerle devam etti:
“Beden ve algı bozukluğu anlamına gelen sosyal medya dismorfofobisi, bireylerin kendi çektikleri efektli fotoğraflara benzeme arzusunu öyle fazla harekete geçiyor ki bir süre sonra bu kişiler estetik yaptırarak yüzlerini ve bedenlerini değiştirmek istiyor. Araştırmalara göre bu durumu aşamayan her 4 kişiden biri intiharı düşünmeye başlıyor. Sosyal medya dismorfofobisi her yaş insanda görülebiliyor ama en tehlikeli yaş grubu 16-24 aralığında olanlar. Çünkü ergenler duygu durumlarını oturtamadıkları, sosyal medyada daha fazla vakit geçirdikleri ve sosyal medya ile kurdukları bağın derin olması nedeniyle sanal ve gerçeklik arasındaki ayrımı fark edemiyor.”