Türkiye’de Görmeniz Gereken 20 Tarihi Yer

Bünyesinde birçok medeniyeti ağırlayan Türkiye’nin tarihe tanıklık eden 20 bölgesini sizler için derledik. İşte detaylar.. 

Uzun yıllar boyunca birçok medeniyete ev olan Türkiye topraklarında, onlardan kalan birbirinden değerli pek çok tarihi ve doğal güzellikler, bugün binlerce turisti ağırlıyor. Aralarında önceden duyduğunuz ya da gezdiğiniz popüler tarihi yerler mutlaka olacaktır ancak hala bilinmeyen pek çok yer ören yeri ve tarihi yapılar bulunuyor. İşte Türkiye’de görmeniz gereken 20 tarihi yer.. 

Türkiye’nin Popüler Tarihi Yerleri 

1- Efes Antik Kenti - İzmir 

Türkiye’nin güzelliklerine en batıdan başlarsak ilk durağımız Ege’nin incisi İzmir’in tarihiyle ünlü Efes olacak.   UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilen bu antik kentte özellikle Hıristiyanların sıkça ziyaret ettiği Meryem Ana Evi haricinde Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi, Çukuriçi Höyük, Ashab-ı Keyf Mağarası, Selçuk Kalesi, St. John Bazilikası, İsa Bey Camii ve Hamamı yer alıyor.  9 bin yıl boyunca Helenistik, Roma, Doğu Roma, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde sık sık birbirinden farklı yerleşimlere şahit olan ve bu değişimi havasından mimarisine kadar her şeye yansıtan Efes, mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler listesine eklenmeli. Eşsiz tarihin görülmeye değer şahidini görmek için 100 TL gibi bir ücret ödenmesi gerekiyor. Bunun dışında Müzekart da geçerliliğini koruyor. 

2- Xanthos ve Letoon Antik Kentleri - Antalya 

Yeni durağımız ise Fethiye’ye 46 km uzaklıkta bulunan, Kınık köyü yakınlarındaki 1988 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Xanthos ve Letoon Antik Kentleri.  Birbirinden güzel bu iki yerleşim yerinin hikayelerine bakıldığında Xanthos’un milattan önce 8. yüzyıla kadar uzandığı ve şehrin o dönemde oldukça önemli bir kültürel ve siyasi merkez olduğu, Letoon’un ise milattan önce 7. yüzyıla dayandığı ve Zeus’tan hamile kalan Leto’nın adına kurulduğu öne sürülüyor.  Xanthos için giriş ücreti 14 TL iken, Letoon için 12 TL. Buna karşın Müzekart iki bölgede de geçerli. 

3- Aspendos - Antalya 

Birçok tarihi yerleşim yerine sahip olan Antalya, yaptığımız sıralamada 4 adet tarihi yerleşim bölgesiyle birinci sırada yer alıyor.   Akdeniz bölgesinde en iyi korunmasıyla ünlü bu Roma tiyatrosu, mimarisiyle dönemin örnek gösterilen yapılarından biri olarak halen ayakta durmayı başarıyor. Sadece tiyatrosu değil, Aspendos ziyaretçileri sur duvarlarıyla çevrelenmiş tepenin üzerinde yer alan agorası, bazilikası, anıtsal çeşmesi, anıtsal takı, meclis binası, caddesi ve Helenistik tapınağı ile karşılıyor.  Bu güzel yapıyı görmek isteyenler için giriş ücreti 50 TL ve Müzekart geçerli. 

4- Myra Antik Kenti – Antalya 

Aspendos ve Olimpos gibi bilinen tarihi yerlerin yanı sıra Myra Antik Kenti görenleri adeta büyülüyor. “Yeni Ana Tanrıçasının yeri” anlamına gelen ve Likya kenti olduğu için orijinal ismi “Myrrh” olan Myra Antik Kenti Aziz Nikolaus Kilisesi, tiyatrosu ve kaya mezarlarıyla oldukça dikkat çekici bir yer.  Aziz Nikolaus ismi siz de bir yerden tanıdık geliyor mu? Yurt dışında “Santa Klaus” olarak bilinen ve “Noel Baba” olarak tabir ettiğimiz kişi Aziz Nikolaus’ın Anadolu’da yaşayan bir din adamı olduğuna inanmak oldukça zor gibi görünüyor.  Tarihiyle de oldukça dikkat çekici olan Myra Antik Kenti’ne girişlerde Müzekart geçerli ancak kartı bulunmayan ziyaretçiler 45 TL ödeyerek tarihe şahit olabilir. 

5- Kız Kalesi – Mersin 

Antalya’nın ardından Mersin’i ziyaret etmenizde fayda var. İstanbul’daki Kız Kulesi oldukça meşhur. Peki kaç kişi Kız Kalesi’ni ziyaret etti?  Deniz Kalesi olarak da bilinen ve küçük bir adacığın üzerine kurulu olan Kız Kalesi’ne girişler 10 TL ve Müzekart geçerli. 

6- Hasankeyf – Batman 

Günümüzde ne yazık ki Ilısu Barajı’nın altında kalmaya mahkum olan bu kentle ilgili bilinmesi gereken oldukça önemli bilgiler bulunuyor.  “Mağaralar Şehri” veya “Kayalar Kenti” isimleriyle de bilinen Batman’da bulunan Hasankeyf, içerisinden geçen tarihi ticaret yolu sayesinde pek çok egemenliğin odak noktası olmuş ancak deprem gibi doğa olaylarından dolayı çoğu mimarı eseri bugüne kadar gelememiştir.  Günümüze kadar gelen Hasankeyf Kalesi dışında camileri, türbeleri, köprüsü ve sarayı olan ve hala kazı çalışmalarının devam ettiği Hasankeyf’te, söz konusu kazı çalışmaları her yıl 15 Mart ile 15 Aralık tarihleri arasında yapılıyor. 

7- Zeugma Antik Kenti – Gaziantep 

Türkiye öyle bir yer ki adım attığını yer alanda bir tarihi yapı yatıyor olabilir. Halen devam eden kazılarla Roma Villa’larının küçük bir kısmının ortaya çıkarıldığı Zeugma Mozaik Müzesi, yapısal kompleksi ve bünyesinde barındırdığı eserler ile dünyanın en önemli müzelerinden biri olarak görülüyor.  Fırat Nehri’nin kıyısında yer alan Zeugma Antik Kenti’nde heykeller, kabartmalar ve mezar stellerinin yanı sıra sanat harikası mozaikler ziyaretçileri bekliyor. Çingene Kızı adlı mozaiğe de ev sahipliği yapan bu yere giriş ücreti 10 TL, müze girişi ise 30 TL. Müzekart’ı bulunan kişilere ise bedava. 

8- Balıklı Göl - Şanlıurfa 

Listemizde sıra Şanlıurfa’da bulunan Balıklı Göl’de. Urfa Kalesi’nin hemen önünde yer alan Balıklı Göl, Şanlıurfa’nın en çok turist çeken bölgesi olarak dikkat çekiyor.  Rivayete göre Hz. İbrahim’in ateşe atılmasının ardından kendisini çok seven Nemrut’un kızı Zeliha da kendisini ateşe atar ve düştüğü yer göre (Balıklı Göl) dönüşür.  İçerisinde efsanelere konu olan sazan balıklarının bulunduğu ve yerel halk tarafından avlanmayan Balıklı Göl’ün manzarasının gündüz mü gece mi daha güzel olduğu ise tartışılır. 

9- Nemrut Dağı - Adıyaman 

Adıyaman’a yolu düşen ziyaretçilerin görmeden gitmesini istemediğimiz bir yer var. 1987 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Nemrut Dağı, antik mezarı, mimari kalıntıları ve benzersiz manzarası ile doğu, batı ve kuzey terasları, birbirinden güzel ve iyi korunan anıtsal heykelleri ile ziyaretçileri mest edecek türden.  Bu alanı gizemli yapan çok önemli bir detay var. Buna göre varlığı bilinen kral mezarları halen bulunamamış ve gizemini koruyor. 

10- İshak Paşa Sarayı - Ağrı 

Sıradaki durağımız ise ülkemizin en doğusunda yer alan Ağrı Doğubeyazıt sınırları içerisindeki İshak Paşa Sarayı.  Ziyaretçiler, Lale Devri’nde inşa edilen ve dönemin en modern yapılarından biri olan Ağrı’nın eşsiz İshak Paşa Sarayını, anıtsal taç kapıları, yüzlerce odası, haremlik ve selamlığı ile deneyimleme fırsatı buluyor.  Şehir içi ulaşımla rahatça bulabileceğiniz İshak Paşa Sarayı’na giriş ücreti yalnızca 10 TL, Müzekart ise geçerliliğini koruyor. 

11- Ani Harabeleri – Kars 

Bizanslılardan Osmanlıya kadar pek çok imparatorluğu misafir eden ancak günümüzde ise harabe olarak varlığını sürdüren Ani, kalıntı olarak kalsa da Ermenilerden Gürcülere, Ruslardan Selçuklulara kadar pek çok devletin tarihine tanıklık etmiş.  Özellikle Doğu Ekspresi turları ile daha da popülerleşen Ani Harabeleri’nde Müzekart geçerli. Kartı bulunmayan kişiler ise 10 TL ödeyerek bu tarihi bölgeyi ziyaret edebilir. 

12- Sümela Manastırı - Trabzon 

“Meryem ana Manastırı” olarak da bilinen Trabzon’daki Sümela Manastırı tabii ki görülmesi gereken bir diğer eser.  Ziyaretçiler, seyir terasları sayesinde kuş bakışı bir şekilde Sümela’yı izlemekle kalmayıp aynı zamanda Aya Varvara Manastırı’nda üç boyutlu Sümela Manastırı tanıtımı da izleyebilirler.  Paraşüt, trekking gibi doğa sporlarının yanı sıra yöresel lezzetlerle de günlerini daha da güzel hale getirebilirler.  Giriş ücretinin 10 TL olduğu Sümela Manastırı’na Müzekart ile de giriş yapabilirsiniz. 

13- Alacahöyük - Çorum 

Alacahöyük de Çorum’da gerçekleştirilen ve halen devam eden kazılar sayesinde 4 uygarlığı ortaya çıkaran bir yerleşim alanı.  Alacahöyük Köyü bünyesinde olan Alacahöyük Müzesi’ne Müzekart ile giriş sağlanıyor. Kartı bulunmayan kişiler 10 TL ücret ödeyerek tarihe tanıklık edebiliyor.  Müzenin içerisinde Eski Tunç Çağı’ndan 13 kral mezarı, yöresel halı ve kilimler, dokuma tezgahı, ahşap tasarım aletleri ve Osmanlı Dönemi’nden kesici, delici ve ateşli silahlar yer alıyor. 

14- Hattuşaş - Çorum 

1986 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren ve zamanında Hititlere başkentlik yapan “Hattuşa”, günümüzde “Hattuşaş” olarak anılıyor.  Yalnızca Hititler değil, daha sonra Frigler, Medler, Galatlar, Romalılar ve Bizanslıların da hakimiyetine tanıklık etmiş ve her bir devletin kültürünü yansıtmıştır.  Hattuşaş’a giriş ücreti 12 TL olmakla birlikte Müzekart geçerliliğini koruyor. 

15- Safranbolu - Karabük 

UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren bir başka tarihi bölge ise hepimizin şirin evleriyle bildiği Safranbolu.  “En iyi korunan 20 şehir” listesinde yer alan Safranbolu; evleri, konakları, hanlar, köprüleri ve çeşmeleriyle Osmanlı mirasını günümüze kadar getirmiş.  Safranbolu Evleri haricinde Safranbolu Eski Şehir, Arastacılar Çarşısı, Tarihi Tabakhane, Demirciler Çarşısı, Hıdırlık Tepesi, Yörük Köyü, Kristal Teras ve Tokatlı Kanyonu, Bulak Mencilis Mağarası kesinlikle görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. 

16- Ihlara Vadisi – Aksaray 

Tarihi, sanatı ve doğayı bir arada bulunduran Ihlara Vadisi, içinden geçen Melendiz Çayı ile ziyaretçileri adeta başka diyarlara götürüyor.  Kapadokya Tipi ve Bizans Tipi kiliseleri ve şapelleriyle vadisiyle ve bitki örtüsüyle Ihlara Vadisi’ne Müzekart ile giriş var. Kartı bulunmayan ziyaretçiler ise 45 TL ücret ödeyerek bu eşsiz deneyimi yaşayabilir. 

17- Kapadokya - Nevşehir 

Meşhur balonlarıyla son döneme damga vuran Kapadokya, pek çok ziyaretçiyi ağırlıyor. 1985 yılından bu yana UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yerini alan Kapadokya’ya özellikle Instagram fenomenlerinin gözdesi haline gelmiş durumda.  Peri bacalarından oyuklu Kapadokya evlerine, müzelerden kiliselere, yer altı sığınaklarına kadar görülmesi gereken pek çok yeri barındıran Kapadokya’da Müzekart maalesef ki her kilisede veya müzede geçerli değil. 

18- Ayasofya - İstanbul 

Uzun yıllar boyunca farklı dinlerin odak noktası olan Ayasofya, yapısında kullanılan mermerler ve sütunlar ise Aspendos, Efes ve Tarsus gibi antik kalıntılardan izler taşıyor. Dünya için oldukça önemli bir yere sahip olan Ayasofya’nın içindeki tavan mozaikleri adeta insanı mest ediyor. 

19- Topkapı Sarayı - İstanbul 

Zamanında Osmanlı padişahlarının yaşadığı ve 400 yıl boyunca devletin idari merkezi olarak kullanılan Topkapı Sarayı, üç ana kapı, (Bâb-ı Hümâyun, Bâbüsselâm, Bâbüssaâde), dört avlu, Harem, Gülhane ve bahçelerden bir araya gelen ve ihtişamıyla göz kamaştıran Topkapı, her ayrıntısıyla görülmeye değer.  Girişlerin 100 TL olduğu Topkapı Sarayı’na Müzekart ile giriş yapılabiliyor. 

20- Sultanahmet Camii - İstanbul 

Yedi tepesi bulunan İstanbul’un ilk tepesi olan Sultanahmet, üç imparatorluktan miras kalan eserler ile tarihi, mimariyi, kültürü ve sanatı bir arada barındırıyor.  Girişler ise ücretsiz şekilde yapılabiliyor.