Bilim insanları,
koronavirüs salgınından kadınların daha az etkilendiğini ve yoğun bakımdaki hastaların çoğunluğunun erkek olduğunu tespit ederek harekete geçti. Yapılan gözlemler sonucunda elde edilen verilere göre
yoğun bakımdaki hastaların yüzde 75’i erkek.
Amerika Birleşik Devletleri’nde iki farklı hastane, bünyelerinde bulunan hastalarına östrojen hormonu vererek iyileşme düzeylerini inceleyecek. Kadınlık hormonlarının koruyucu etkisi olabileceğini ifade eden İAU VM Medical Park Florya Hastanesi’nden
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hediye Dağdeviren, bu etkilerin bilimsel olarak konuşulması için henüz erken olduğunu belirtti. Doç. Dr. Hediye Dağdeviren,
erkek bireylerin daha fazla sigara tüketiyor olmasının da koronavirüsten daha fazla etkilenmelerine yol açabileceğini söyledi.
“Bebeklerde Bile Farkı Daha Net Anlıyoruz”
ABD’de bulunan 3 farklı hastanede konuya ilişkin araştırma yapıldığını belirten Doç. Dr. Dağdeviren, virüsle mücadele eden hastalara östrojen ve progesteron hormonları verilerek, hastaların sağlık durumlarındaki değişmenin
gözlemleneceğini söyledi.
Dağdeviren, yapılacak gözlemler hakkında şunları dile getirdi:
"Bilimsel anlamda bir şey söylemek için erken ama kişisel gözlemimde de erkek hastalar klinik olarak daha ağır bir tabloda seyrediyor. Özellikle entübe hastaların birçoğu erkek ama bunu sadece kadınlık hormonuna bağlamak çok doğru olmaz. Çünkü erkeklerde akciğer hastalıkları, sigara kullanımı ve kronik hastalıklar daha fazla. Ancak biliyoruz ki, kadınlık hormonu östrojen kadınların bağışıklık sistemini güçlendiren bir hormon. Yenidoğan bebeklerimizde bile erkek bebekler ile kız bebeğin farkını daha net anlıyoruz. Aynı haftada doğmuş bebeklerde, kız bebeklerin daha az solunum cihazına ihtiyaç duyduğunu ve dış dünyaya daha kolay adapte olduğunu görüyoruz."
“Hamilelik Hormonu Sitokin Fırtınasını Baskılıyor”
ABD’de bulunan hastanelerde östrojen ve progesteron hormonlarının verileceği çeşitli hastalara bu hormonların etkisinin gözlemleneceğini belirtden Doç. Dr. Dağdeviren, sitokin fırtınasının ne anlama geldiğini açıklayarak şunları dile getirdi:
"Hastalığın kötüleştiği dönemde sitokin fırtınası dediğimiz bir enflamasyon süreci başlıyor. Vücudun kendi dokularına bile antikor geliştirdiği ve onları yıkmaya çalıştığı bir evre başlıyor. Östrojenin bu sitokin fırtınasını baskılayabileceği sürecine gidiliyor. Gebelik de buna benzer bir süreç aslında. Normalde bebek vücut için bir yabancı cisim. Ama vücut bunu progesteron hormonu sayesinde kabul ediyor. Bu hormon vücudun, bebeği yabancı olarak algılamasını engelleyerek sitokin hücrelerini baskılıyor ve bebeğin anne karnında kalmasını sağlıyor."
Bağışıklık Sistemi Güçlü Olanlar Virüsü Daha Kolay Atlatıyor
Sağlıklı ve dengeli beslenerek bağışıklık sistemini güçlü tutanların, hastalığı daha kolay atlattığını ancak fazla tepki veren bağışıklık sistemlerinde de sitokin fırtınasının meydana geldiğini açıklayan Doç Dr. Dağdeviren, "Bağışıklık sistemi ne kadar güçlüyse vücudun ona vereceği yanıt da daha fazla olabilir. Dolayısıyla daha fazla enflamasyon hücresi oluşacak ve vücudun kendi hücrelerine daha fazla zarar vereceğine dair bir teori de var. O yüzden bunun acaba bağışıklık sistemi daha güçlü insanlarda mı daha klinik belirti verdiği ile ilgili elimizde henüz tam bir belirti yok" diye konuştu.