Yayınlanma: 10 Mayıs 2021 23:23
Güncellenme: 22 Kasım 2024 13:38
"Birleşmiş Milletlerin (BM) uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukuku çerçevesinde yıkım ve tahliyelerin durdurulması; mukaddes mekanların statükosunun korunması için İsrail'e yönelik çağrısına tam destek verdiğimizi ve bu çağrının arkasında bütün BM üyesi ülkelerin kararlılıkla durması gerektiğini belirtiyoruz. Ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM), 1967'den bu yana İsrail'in işgali altındaki Doğu Kudüs dahil Filistin topraklarında yargı yetkisine sahip bulunduğuna dair kararı, İsrail'in Filistin topraklarında işlemekte olduğu suçlardan dolayı hesap vermesinin ve söz konusu suçların sorumlularının tespit edilmesinin önünü açmıştır. Bu çerçevede, UCM'nin, yaşanan olaylar ve insanlık suçları bakımından İsrail'e karşı net bir tavır alarak, görevini yerine getirmesini talep ediyor ve destekliyoruz. İsrail'in, Kudüs'e ilişkin BM Güvenlik Konseyi, BM Genel Kurulu kararları dahil olmak üzere uluslararası hukuka aykırı uygulamalarına karşı, uluslararası toplumun daha fazla vakit kaybetmeden etkili ve sonuç verici bir şekilde harekete geçmesi için bütün dünyaya çağrıda bulunuyoruz. TBMM olarak, Kudüs'ün ve Harem-i Şerif'in statüsünü aşındırmaya yönelik İsrail'in mütecaviz eylemlerine ve Filistin halkının meşru haklarını gasbetme girişimlerine karşı her zaman gerekli tepkiyi vermeye; Filistin davasını ve kardeş Filistin halkının özgürlük, adalet ve bağımsızlık mücadelesini savunmaya devam edeceğimizi en kuvvetli şekilde beyan ediyoruz."